Teknolojiye çocuklar da mecbur

A -
A +

Bütün dünyada son yıllarda daha da sert esen bilişim rüzgârı birçok kuralı kendine göre değiştirerek yoluna devam ediyor. Daha birkaç yıl önce belki lüks olarak görülen diz üstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar artık birçok insanın günlük hayatının ayrılmaz bir parçası hâline geldi.

Prof. Dr. Ziya Selçuk'un "Çocukları Geleceğe Fırlatmak" isimli yazısında çok güzel belirttiği gibi okullardaki çocuklara geleceğin şartlarına göre eğitim vermemiz zorunlu hâle gelmiştir. Nasıl ki aya uydu gönderilirken ayın fırlatma anındaki konumu değil, uydunun varış anındaki konumuna göre koordinatlar giriliyorsa, çocuklara eğitim verilirken de bugünün değil, onların mezun olacakları günün şartları göz önüne alınmalıdır. Yine Selçuk'un dediği gibi, bugün ilkokulda okuyan çocuklar, ileride muhtemelen bizim şu anda ismini bilmediğimiz yeni meslekler edinecekler.
Geçtiğimiz hafta Millî Eğitim Bakanlığı ve Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından açıklanan gelişme de bu anlamda çok sevindirici. Çünkü gelecek öğretim yılından itibaren beşinci ve altıncı sınıflarda bilişim teknolojileri ve yazılım dersi seçmeli dersler listesinden çıkartılarak haftada iki saat olmak üzere zorunlu dersler listesine alındı.
TTK Başkanı Emin Karip yaptığı açıklamada bu değişikliğin amacının, çocukları teknolojinin tüketicisi değil üreticisi hâline getirmeyi, yeni tasarımlar, fikirler ve projeler ortaya koymalarını sağlamak olduğunu belirtmiş.
Teknoloji kullanımı Türkiye için bir lüks olmaktan çıkmış, bir mecburiyet hâline gelmiştir. Böyle bir ortamda çocuklarımız için bilişim teknolojileri ve yazılım dersinin seçmeli olarak kalması zaten oldukça çelişkili olurdu. Çünkü günümüzde teknoloji kullanımı konusunda kimseye tercih hakkı sunulmamakta, teknolojiyi etkin kullanamayan kişiler, şirketler ve kurumlar ayakta kalmakta zorlanmaktadır.
Bu anlamda alınan karar çok yerinde olmuş, geleceğin mecburiyetleri şimdiden bir nevi garanti altına alınmıştır.

SICAKLAR VE SINAVLAR
Her sene olduğu gibi yine sınav harareti haziran ayında zirveye çıkacak. SBS'ye giriş belgeleri hazırlandı, sahiplerini bekliyor. LYS'ye hazırlanan son sınıf öğrencileri için sadece bu öğretim yılına mahsus olmak üzere 45 günü aşmayacak şekilde izin hakkı tanındı. Böylece öğrencilerin rapor bulmak için harcayacakları enerji israfının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Sınav hazırlığı içinde olan öğrencilerimize söyleyecek çok şey var ama köşede yerimiz sınırlı. Onun için sadece şunu söylemek istiyorum:
Sevgili gençler! Allah ömür verdikçe hayatınızda güneş parlamaya devam edecek. Kim bilir kaç kere daha güzel haziran ayları yaşayacaksınız. Ama sınava gireceğiniz haziran ayı bir tane. Onun için biraz sabredin ve son adımlarınızı sağlam atarak finale ulaşın.
Hepinize şimdiden başarılar diliyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.