Spor Toto Süper Ligi!

Gitti 'Turkcell' geldi, 'Spor Toto.' Hayırlı uğurlu olsun... Bekir Yunus Uçar'ın hayalleri de, projeleri de büyük... Değişim de güzel ancak sadece değişen isim mi olmalı bunca değerlenen ligimizde? Hayır; şike, teşvik ve her türlü tehditten arınmış daha temiz bir futbola kim "hayır" der? Bursaspor gibi yeni şampiyonun çıkabileceği daha rekabetçi ligi kim istemez? Her türlü olumsuz tartışmaların sıfırlandığı ve güzelliklerin öne çıktığı, seyir zevki daha yüksek ve kaliteli bir ligi kim takdir ve tercih etmez? Mıhlama "Fair play; sevgi, saygı, hoşgörü kazanmayı, lig ve kupa kazanmaktan üstün tutan bir değerler bütünüdür. Lütfen, fair play! Hiddink'in şifrelerini kim çözerse çözsün. Ben, Gökhan Gönül'ün zamansız itirafına takıldım. O itiraf zamanında yapılsa kariyeri boyunca belki de hiç kazanamayacağı Fair Play Ödülü şansını kaçırmayacaktı Gökhan. Hatırlayın, Türkiye - Romanya milli maçındaki o uydurma penaltıyı. ..ve sonra üstüne yürüyen rakiplerini, "Ben ne yapayım hakem verdi" diye sakinleştiren Gökhan Gönül'ün maçtan sonraki, "Pozisyon penaltı değildi" itirafını. Ah be kardeşim, ne olurdu, o itirafı, penaltı verildiği anda yapsan, hakeme gidip, "Kararınız yanlış, rakibim değil, ben rakibimin ayağına vurdum" desen, ne kaybederdin? Adı üstünde "hazırlık" olan bir karşılaşmada Emre Belözoğlu, o penaltıyı gol yapmak yerine dışarı vursa, Türkiye ne kaybederdi? Fair play adına çok şey kazanmaz mıydı, bu ülke ve oyuncuları? Maalesef, ne Gökhan ne de Emre bunu akıl edemedi, etmesi de mümkün değildi. Çünkü 1996 Avrupa Şampiyonası'nda Hırvat Vialoviç'i düşürmedi diye Alpay'ı yıllarca enayi yerine koyan bu ülke değil miydi? Fakat, hayır artık bazı şeylerin değiştiğini göstermeliyiz! Teknik adam kimdir? İdeal teknik adam kimdir? Kulüpler ve teknik adam ilişkisi, nasıl olmalı? Lig başlarken aklıma takılan sorular bunlar. Şampiyonluk önemli; ancak, teknik adamların kulüplerini başarılı kılmak adına, daha başka görevleri yok mu? Mesela milli takımlara, İniesta, Robben, Schweinsteiger, Ronaldo, David Villa, Forlan, Milito, Messi, Sneijder ve Xavi gibi dünya yıldızlarıyla yarışacak oyuncuları yetiştirmek gibi vizyon hedefleri olamaz mı? Başarı sadece lig ya da kupa kazanmaktan mı ibaret? Kulübün değerine değer katacak projelere kafa yoramazlar mı? Tribüne seyirci çekecek saha canlılığını, sportif ürünlerin satışını kolaylaştıracak talep hızlanmasını sağlayacak skor zenginliğini, sponsor girdileri artıracak ilgi ve tercih yoğunlaşmasını teknik adamlardan başka kim tesis edebilir? Rijkaard duydu mu! Servet Çetin, geçen zehir zemberek bir açıklama yaptı. Dedi ki, "Bu sezon bizim ve Rijkaard'ın son şansı! Ya kupaları kazanırız, ya da..." Bir şey daha söyledi, "Geçen sezon performansım kötü değildi, son maçlarda oynatılmadım." Bu sözlerden anlaşılıyor ki, yönetim, bu oyuncuyu, Rijkaard'a rağmen kadroda tutmuş. Bu açıklamaların üstüne bir açıklama da Başkan Adnan Polat'tan geldi. Başkan dedi ki, ''Stadımız muhteşem oluyor. Dışardan arabayla geçerken seyredenler yüzünden trafik kilitleniyor. Misafir takımların çıkışı kolay olmayacak. Şu anda boş tribünler bile insanı çok etkiliyor.'' Böyle bir statta G.Saray maç kazanamazsa varın Rijkaard'ın halini siz düşünün! Hiddink'in 2 önceliği! Ay-yıldızlı ekibin, 2-0'lık Romanya galibiyeti Guus Hiddink'i futbol olarak pek memnun etmedi. Savunma anlayışından tutun da, bazı oyuncuların görev anlayışına dek birçok eleştiriler getirdi. Ben de bunun üzerine sordum, "Fatih Terim'in takımının üzerine siz ne ekleyeceksiniz? Türk Milli Takımı'nın 2012 Avrupa Şampiyonası'nda 2008'den daha iyi bir derece yapabileceğinin sözünü bize verebilir misiniz?" Sorumun ilk bölümünde Terim'le ilişkilendirilmesinden hiç hoşnut olmadı Hollandalı teknik adam. Ama buna rağmen, "Madem vücudumuz kuvvetli o zaman ayaklarımızı da kuvvetlendirelim. Ayak ve vücut kuvvetli olduğu zaman kafa da kuvvetli olur. Yoksa problemlerden kurtulamazsınız" dedi. Ama 2012'de, Fatih Terim'in 2008'de kazandığı Avrupa üçüncülüğünden daha iyi bir dereceyle ilgili sorumun ikinci bölümüne hiç girmedi. Neden, bilmem. Acaba grupta Belçika ve Almanya'yı geçmek zor diye düşünmüş olabilir mi?