Biliyorum, ne dünkü 90 dakikalık mücadele ne de Samsunspor yansıyacak bugün satırlara... Tuşlardan F.Bahçe'nin şampiyonluğu üstüne destanlar dökülecek. Çünkü, Ali Şen'in ifadesiyle "25 milyon F.Bahçeli"nin 5 yıllık hasreti dinmiş, acıları, sevinç olmuştur, bugün... Pendik faciası kupada finalle süslenmiş, Avrupa'daki İntertoto barajı aşılıp yeniden Şampiyonlar Ligi'ne yükseltilmiştir F.Bahçe bu sezon... Başarı, sıradan değildir... O halde bu zaferin baş mimarını anlatalım sizlere... Bu kişi, koca sezon, Samandıra'da, Kadıköy'de, Fenerbahçe Koyu'nda kan kusup, "Kızılcık şerbeti içtim" diye bağrına taş basan, ama ser verip de sır vermeyen Mustafa Denizli'dir. Bu kişi, her zaman hiç bir şeyden çekinmeden, kişisel ve grup moralini hep yüksek tutan ve bir diplomat gibi sadece maçı kazanmakla yetinmeyen, yönetimi, taraftarı, medyayı, takımı ve rakipleri de kazanmak isteyen.. Hatta... F.Bahçe antipatisini, sempatiye dönüştüren kişidir... Sarı-lacivertli camia için en büyük ödül de bu, bence... Kaldı ki... F.Bahçe'yi, UEFA ve Süper Kupa sahibi G.Saray'ın önüne taşıyan da, şampiyon yapan da bu adamdır, başkası değil... Çevirin takvim yapraklarını... Listesindeki üçüncü isimlerden oluşan; toplama oyunculardan, süper bir takım yaptı... İşler kötü gittiğinde; kaçmadı, takıma sahip çıktı... Karizmasıyla, sarı-lacivertli yönetimdeki yetki dalgalanmaları, takımda mevkii ve yıldızlık kavgalarına set çekti. Fener'in Fenerli'yle olan savaşına son verdi. Öyle ki, başkan Aziz Yıldırım'ın "evladım" deyip, korumaya aldığı için megalomaniye tutulan Baliç'in afra ve tafralarına prim tanımayarak, takımdaki yıldızlık kavgasını da önledi... Çünkü, o, kendi yıldızını kendi üretti... İşte Revivo... Serhat!.. Yusuf!.. Trabzonspor'da "Bitti, tükendi" denilen Abdullah ve Ogün... "Kendine kulüp bul!" diye yol verilen Johnson... Hatta, Rapaiç, Lazetiç... Şampiyon F.Bahçe onun eseri... Bu eser, teknik direktör adaylarına, kulüp yöneticilerine, "Bir ekip nasıl kurulur, şampiyon nasıl olunur"un en güzel örneği... Elbette yalnız değildi bu yolda Mustafa Denizli!.. Camiayı çok iyi bilen Oğuz Çetin ile Nurettin Yıldız'dan büyük destek gördü. "Gölge etmeyin, başka ihsan istemem" dediği günlerde başkanı Aziz Yıldırım'ı yanında buldu. Yıldırım bu yüzden en yakın arkadaşları Şadan Kalkavan ve Selim Soydan'la ters düştü. Ama şans yüzüne güldü, Fener şampiyon ve aniden herkes "Mustafa Denizli"ci oluverdi... Benimse, Denizli taraftarlığım çok eskiye dayanır... Çünkü, o, bu oyunda Fatih Terim gibi nadir bulunan bir virtüözdür... Tebrikler şampiyon...