Son yılların en hareketli ve en keyifli derbisini seyrettik dün Olimpiyat Stadı'nda. Hatalar ve güzelliklerin iç içe yaşandığı bu derbide, G.Saray'la F.Bahçe ortaya dört dörtlük bir maç koymadılar ama futbolu çirkinleştirecek en küçük bir girişimde de bulunmadılar. Taa ki, Luciano'nun topu elle oynadığı ana kadar. İşte o anda zemberek boşaldı. Neyse ki soğukkanlılık onu da halletti. Tebrikler... *** Aslında zorluk derecesi yüksek bir maçtı G.Saray-F.Bahçe derbisi. Oynayan, yöneten ve seyreden için. F.Bahçe her zamankinden daha dikkatli ve kontrollü başladı karşılaşmaya. Daum'un sistemi 4-4-2'ydi. F.Bahçe bu düzende mecbur kalmadıkça rakip kaleye gitmiyor, golü sadece kontrataklarda düşünüyordu. G.Saray ise golü bulmak adına daha sabırsız ve aceleciydi. Sarı-kırmızılıların bu aceleciliği belli ki kulübeden kaynaklanıyordu. Hakan Ünsal'ı yedeğe çeken Fatih Terim, orta alanı Volkan'ın fizik gücüyle daha dirençli hale getirip, Ergün'ü de defansın soluna çekerek ofansif bir G.Saray'ı sahneye sürmek istiyordu. Nitekim Terim'in bu düşüncesi savunmada değil ama hücumda prim yaptı. F.Bahçe'nin Kemal'le golü bulmasının hemen sonrasında Arif'in kaydettiği beraberlik golü, tümüyle Ergün'le Baliç'in kullandığı sol kulvardan hazırlandı. İkinci yarıda kalecilerin hatası maçın seyrini değiştiren olay oldu. Hem Van Hooijdonk'un F.Bahçe adına, hem de Hakan Şükür'ün attığı goller takımlar için birer kaleci ikramından başka birşey değildi. Birinde Recep, diğerinde de Mondragon hatalıydı. Ancak bir gerçeğin altını çizelim. Dünkü maçı etkileyen en önemli olaylardan biri aşırı rüzgârdı. Top kontrolü hayli zorlaştı. Nitekim bu da futbolun daha güzel hale gelmesini engelledi. *** Derbinin en kritik görevini üstlenen hakem Muhittin Boşat'tı. Kendini en az oynayanlar kadar baskı altında hisseden Boşat, "Tatlı sert futbola" prim tanıyan yorumlarıyla maça ayrı bir hoşgörü kattı. ...Ki bu hoşgörü sayesinde G.Saray cezaalanında Van Hooijdonk'un omuzlarına basan Bülent Korkmaz'ın yüzde yüz penaltılık hareketi itirazsız geçiştirildi. Ama maçın sonuna doğru sinirleri gerilen oyuncular aynı hoşgörüyü Luciano'nun pozisyonunda göstermedi. Ve kulübedeki Hasan Şaş böyle bir tepki sonucunda kırmızı kartla atılarak tarihe geçti.