Adalet istiyorum!

İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. Fakat nerede o adalet? Örnek mi? Pedriel'in ara pasında Eneramo ofsayttı. Ne yardımcısı ne de Cüneyt Çakır gibi üst düzey bir hakemimiz, o açık ofsaytı süzemedi, golü verdi. Yazık!.. Bu, açık ve net sonuca tesir eden bir hakem hatasıdır. Herkes bunu böyle bilsin. Adalet... Adalet... Adalet... Yiğidoların hakkını da teslim edelim. Söyleyin, Aşık Veysel futbol mu bilirdi? Fakat ozanın şehri şiirle değil de futbolla çoşuyor. O delicesine sevda yüzünden Sivasspor'a en büyük başarıyı tattıran Başkan Mecnun Odyakmaz ve eski hocası Bülent Uygun zindanda yatıyor. Tıpkı, F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, efsane Cemil Turan gibi... Kader!.. Olanları düşündükçe aklımdan neler geçiyor neler? Ahh ki, ah!.. Şurası bir gerçek ki; Alex'siz F.Bahçe okyanusta tufana tutulmuş kaptansız gemi gibi. Savunmada, orta sahada ve kanatlarda kos helva gibi dağılıp, döküldü. Söyleyin böyle bir takımın maç kazanma ihtimali olabilir miydi? Hayır!.. Asıl şaştığım; Alex'in yokluğunda forma bulan Sezer'in etkisizliği ve F.Bahçeli oyuncuların isteksizliği idi. Yahu, nedir bu moralsizliğin sebebi? Böyle bir F.Bahçe'ye karşı Sivasspor adeta çoştu. Özellikle Grosicki, Gökhan Gönül'ün olduğu kanadı yol geçen hanına çevirdi. Erman, Pedirel ve Eneramo ile Volkan'ın koruduğu kaleyi topa tuttular. Goller de buldular. Ne Bekir'in ne de Caner'in can siperane oyunla çizgiden top çıkarmaları bile F.Bahçe'yi uyandıramadı. Kimse bana Ziegler'in sakatlığı Aykut Hoca'nın oyun planını bozdu mazeretini anlatmasın. Tebrikler Rıza Çalımbay ve öğrencilerine. ACILARI YUDUMLAMAK F.Bahçelilere şu bayram arifesinde şömineye karşı; mavi ışıklı ispirto ocağında cezvede pişen kahve içme ve içinde elem-keder olmayan bir futbol seyretme keyfini vermediler. Yazık!.. Karanlıkta "belirsizliği" nefes nefese solumak ne ağır bir imtihan!..