Lucescu için "Diline biber sürülecek adam! Söyledikleri ile yaptıkları hiç birbirine uymuyor" diye kızıyordum. Kızıyordum... Çünkü, Türk futbolunu dünyaya rezil eden beyanatlar veriyordu. Kızıyordum... Çünkü, "Türk futbolunda mafyanın varlığından söz ettiği halde, Başbakanlık Teftiş Kurulu 'Gel anlat' deyince 'Ben öyle demedim medya kafasından geçenleri yazmış!' diye çark ediyordu. Meğer, boşuna kızıyormuşuz Lucescu'ya. Meğer, biz hep buzdağının görünen yüzüne bakıyormuşuz. Meğer, suyun altında ne dolaplar dönüyormuş da, haberimiz yokmuş. Meğer, korkunç ilişkiler futbolumuzu ahtapot gibi sarmış da biz bu kördüğümde etik değer arıyormuşuz. Affedersin bay Lucescu, sana haksızlık ettiğimiz için bağışla bizi! Beşiktaş Başkanlığı Beşiktaş'a Seba gibi bir başkan arıyorum. Özü sözü bir olacak! Az konuşup çok iş yapacak. Olmadık vaadlerde bulunmayacak. Kısacası, sözleşmeli futbolcusu "Alacaklarımızı alamıyoruz!" diye feryat figan ederken, o kongre kazanmak uğruna kimseyi kandırmayacak! Bir sporsever olarak bu profile uygun bir başkan arıyorum! Kararı; Beşiktaş kongre üyeleri versin. Bu tanıma en yakın aday kim bakalım? Affan Keçeci mi, Erol Kaynar mı, Fikret Orman mı? Yoksa? Yıldırım Demirören mi? Olimpiyat balonları İstanbul 2000 hayaldi, 2004 heyecan, 2008 umut oldu. Ama, o da finale takıldı. 2012 için "Artık kaçmaz!" diyorduk ki, ağır bir tokat olarak suratımızda patladı! Dank!.. Dank!... Dank!.. Ama akıllanmadık, şimdi 2016'yı hedef seçtik. Balon uçurmanın kime ne zararı var? Ulusoy'un suçu Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a karşı bayrak açıldı. Ulusoy'un Şenol Güneş'e uygun gördüğü sonu şimdi kulüpler Haluk Başkan için biçiyor! "Değişiklik şart! Ulusoy gitmeli!" Niçin? Öyle sebepler ileri sürülüyor ki, en dişe değeni, inanın fındık kabuğunu doldurmaz! Ama; ille de Haluk Ulusoy gitmeli. Çünkü, bu ülke insanının vefa duygusu da hafızası da zayıf! Ayrıca Türk futbolunda ilklere imzasını atana da eskiyen yüzlere de hiç muhabbeti yok! İşte Ulusoy'un suçu da bu, hem ilkleri başarmış, hem havuzun suyunu durultmuş, hem de Türk futboluna yıllarca hizmet etmiş olması! Bir de Avrupa şampiyonu olursa Büyükler içinde büyük olmak var! İşte F.Bahçe bu tarifin taa kendisi. G.Saray, Beşiktaş, Trabzonspor bir yana, Sarı Kanarya bir yana! Bu ülke çok şampiyonlar, nice şampiyonluklar gördü! Ama hiç biri F.Bahçe gibi baş döndürmedi. 40 gün 40 gece düğün derken Fenerbahçeliler. Bir de bu takımın Şampiyonlar Ligi'nden kupayla döndüğünü düşünün. Her halde G.Saraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu el ele fener alayına çıkar.