Ah bir inanabilseler!

A -
A +
Kartal değil fırsat uçtu... İlk yarıda Sporting'in kalitesine teslim olan Beşiktaş direnmeyi akıl edince beraberliği kurtardı ama ötesini başaramadı.
Zor dostum zor; Beşiktaş için bu güvensizlik ve ilk yarıdaki korku dolu futbol ile Avrupa'da hedefe oynamak zor. Hele altyapısı olmadan Sporting Lizbon gibi futbolu kurumsallaştırmış, makine düzeninde oynayan bir ekip karşısında bırakın goller atmayı pozisyon bulmak dahi zor. Ama ikinci yarıdaki Beşiktaş başka! İşte o Beşiktaş'ı istiyorum ben.
Maça başlarken tablo şuydu. Görünürde Sporting klasik 4-4-2 oynuyor ama maç başladığında görüyorsunuz ki; ahtapot sahanın her tarafındalar. Oyunun iki yönünü de oynuyorlar. Topun kazandılar mı ya hemen hızı hücuma geçiyorlar ya da tempo yükselterek pas oyunu ile rakip eksiltip, pozisyona giriyorlar. Hele bir gol buldular ki; gol organizasyonu ancak bu kadar güzel olur. Sol bek Silva'nın hazırladığı pozisyonda Bryan Ruiz'in vuruşunda bizim savunma ceza yayı üstünde sıkıştı kaldı da ne Necip ne de kademedeki oyuncular en ufak reaksiyon gösterebildi. Top, Beck'in de ayağına çarparak gol olduğunda kendi kendime "işte kalite bu" dedim. 
Oysa Şenol Güneş bu tabloyu çoktan görmüş; Beşiktaş'ı 4-2-3-1 düzeninde Sporting Lizbon karşısına sürerken kontrollü bir futbolla maçı kazanıp, grupta bir adım öne geçmeyi hedeflemişti. Fenerbahçe maçındaki on birden de 3 kişilik değişikliğe gitmişti. Bunlardan biri mecburiyet içeriyordu, diğer ikisi ise taktik gereğiydi ki, bana göre de son derece yerinde bir karardı. Şöyle ki, geçen hafta kendi kalesine gol atarak demoralize olan Tosic'in yerine İsmail'in tercih edilmesi iki açıdan doğruydu. Biri kart cezalısı Olcay'ın yerine Sporting Lizbon'un en iyi tanıdığı Quarema'yı daha bir iştahla oynatabilmek diğeri de Bryan Ruiz'i kontrol edebilmek içindi. Ne var ki; bu tercih kalite farkını kapatmaya yetmedi. 
...Ve ikinci yarı! 
Oğuzhan girdi oyun değişti. 
Böyle durumlarda Beşiktaş'a maç kazandıracak futbolu oynatması gereken dört adam vardı sahada. Bunlar; Oğuzhan ki -ikinci yarı oyuna dahil oldu- Sosa, Gökhan ve Quaresma'ydı. Bu dörtlünün pas oyunu silahıyla  Sporting'in boşalttığı orta sahada hakimiyeti yeniden ele alıp, Portekiz ekibini vurabilmekti. Beck'in inanılmaz gayreti Sosa'ın akıl dolu asisti ve Gökhan'ın harika vuruşu ile beraberlik kurtarıldı. 
Galibiyet için bir kenar hamlesi daha gerekiyordu. O da Cenk Tosun'du ama Sosa ile değiştirilmesi kanaatimce doğru olmadı. 
MAÇIN ADAMI
Gökhan Töre
KIRILMA ANI
Necip-Oğuzhan değişikliği

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.