samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Ahmed Hassan'ı satmayın

A -
A +

Eskilerimi atmayın Türkiye - Danimarka maçını TV'den izledim. Gözümden kaçan çok şey olabilir ama özünde "değişim" adına değişmeyecek bir şey yakaladım o maçta. 2006 Dünya Kupası için yeni bir yapılanma çabası içine giren A Milli Takımımız'ı Hakan Şükür, Emre Belözoğlu ve Yıldıray Baştürk'süz düşünmek bile istemiyorum. Daha da ötesini söyleyeyim, Fatih Akyel, Ergün Pembe'siz de düşünemiyorum. Adana'da oynanan Danimarka maçının gelecek adına yaktığı iki önemli ışık var. Biri, "Ben bıraktım" diyen Tugay'a iyi bir alternatif olabileceğini gösteren Ümit Özat, diğeri de topla buluştuğu andaki güven veren duruşu, top sürüşü ve etkili şutlarıyla Hamit Altıntop. Rüştü, Tuncay, Gökdeniz ve Nihat zaten mevcut isimler. Onları "değişim" çabasının dışında tutuyorum. Ama, Nihat'a bir çift sözüm var; "İspanya'da futbolcu topun ayağına gelmesini mi bekliyor, yoksa kendisi mi topa hamle yapıyor?" Danimarka maçında topu ayağına bekleyen Nihat'ı hiç tutmadım. "Ben liderim" demekle lider olunmaz. Bu takımda Nihat apoletlerine yeni yıldızlar eklemek istiyorsa, futbol kalitesine yakışır ciddiyette mücadele etmeli. Bunu da geçtik. Bunların dışında kalanlar, Fatih Sonkaya, Serkan, Deniz, Orhan Ak, Uğur İnceman, Zafer ve Çağdaş'ın bu halleriyle ay-yıldızlı formayı doldurmaları çok zor. Ama bu isimler de, yılmayıp daha fazla gayret gösterdiklerinde, zaman onları da istedikleri yerlere taşır. Özetle, bu deneme takım, oyun mantığı ve oyuncu kadrosu olarak bir çokları gibi beni de memnun etmedi. MIHLAMA Güneşin doğuşu ne kadar gerçekse batışı da o kadar gerçektir. Bunu bilen insanın bilgisine mağlup olmasından daha kötü bir durum olamaz. Ulusoy'un fotoğrafı kazanır Futbol Federasyonu eski başkanlarından Abdullah Kiğılı'ya sordum: "Haluk Ulusoy aday olur mu, olursa şansı nedir?" Kiğılı kestirmeden cevapladı, "Haluk Ulusoy aday olur, kanaatimce karşısına kimse çıkmaz. Çıksa bile Ulusoy'un fotoğrafı seçimi kazanır!" Kiğılı ile konuştuğumuzda Ulusoy daha adaylığını açıklamamıştı. Çok yaşa Metin hoca Adana'dan bir haber geldi, "Metin Türel, Adana'da fenalaştı, hastaneye kaldırıldı" diye. O an içime bir acı çöktü, "Eyvah!" dedim. Neyse ki, sevindirici haber gecikmedi. Telefondaki ses; "Korkulacak bir şey yok. Hoca anjiyodan çıktı, kontrol altında. Sadece kalp damarlarının bir kısmı tıkalıymış!.." dedi. Ben, hâlâ şoku üzerimden atamamıştım. Dostum, "Hoca iyi, merak etme" dedi ve bir de fıkra anlattı: "Doktorlar, Metin hocaya demişler ki; Fethi Demircan diye biri telefon etti. Senin çok yakın dostunmuş... Diyor ki, 'Yahu, bu Metin Türel benim kalp rahatsızlığımı bile kıskandı. Ben anjiyo oldum diye o da gitti anjiyo oldu. Söyleyin ona ben ayağa kalktım, orada daha fazla yatmasın!' Haberiniz olsun." Eee sonra... Demişim saf saf. Nobre mi, İlie mi? Şampiyonluğun düğümünü bu iki oyuncu çözecek. Ya Nobre F.Bahçe'yi, ya da İlie Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyacak. Takımlarına yeni katılan bu iki oyuncu da müthiş! İkisinin de futbol kumaşı harika. İkisi de topla çabuk. İkisi de tempolu. İkisi de yırtıcı, fırsatçı ve golcü. Yalnız İlie, Nobre'ye nazaran daha avantajlı. İlie'nin şansı, F.Bahçe'den 5 puan önde olan Beşiktaş'ta Nobre kadar baskı altında kalmayacak olması. Diyeceksiniz ki "Profesyonel futbolcu için baskı ne demek?" Çok şey demek... Psikolojik rahatlık; yüksek moral, yüksek kazanma isteği, güven, azim ve başarının anahtarı demek. Ahmed Hassan'ı satmayın Ahmed Hassan, "Ya oynarım ya giderim!" deyince Beşiktaş'ta fırtına koptu! "Kimse Beşiktaş'tan üstün değildir, gerekirse Ahmed Hassan'ı satarız!" Elbette, bu sizin en tabii hakkınız beyler. Nihat'ı, İlhan'ı sattığınız gibi pekala Ahmed Hassan'ı da satarsınız. Ama unutulmamalı ki, F.Bahçeli Ortega örneği ortadayken, Ahmed Hassan'ın sözlerinin bir geçerliliği yoktur. İstese de, Beşiktaş müsaade etmediği sürece, İstanbul dışına çıkamaz Ahmed. Çünkü o, Beşiktaş'ın mukaveleli oyuncusudur. Buna rağmen, oynamıyor, uyum sağlamıyor, takıma zarar veriyorsa Ahmed Hassan'ı Beşiktaş satar. Ama "konuştu, yedek kalmak istemiyor" diye onu satmaya kalkan yöneticinin hali, Ahmed Hassan'ın içine düştüğü durumdan hiç de farklı değildir. İyisi mi, siz siz olun, haklı bir gerekçe olmadan kamuoyu önünde Ahmed Hassan veya başkasını satmayın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.