Alex'in alternatifi
İddia ediyorum. F.Bahçe, "tek adam" saplantısı yüzünden geleceğini ateşe atıyor. Ne mi o saplantı? Kronikleşen Alex bağımlılığı... Brezilyalı yıldızdan tek başına takımı sırtlayıp götürecek hüneri her maçta sergilemesi bekleniyor. İnanın bu, Alex'e ve F.Bahçe'ye yapılabilecek en büyük kötülük. Herkes şunu iyi bilsin; Brezilyalı yıldız ne 18'lik delikanlı ne de süpermen. Yaşı tam tamına 34. Adalelerin de bir gücü var gerçeğini düşünürsek bu futbol için ileri bir yaş. Futbolcuyu lastik gibi sündürürseniz, posasını çıkarır, faydasız hale getirirsiniz. Oysa F.Bahçe'yi de Alex'i de rahatlatacak alternatifi üretmek gerekir. Yorgun savaşçının organizatörlüğündeki orta saha şu an ikinci bölgeyi geçmekte zorlandığı gibi hücuma çıkarken kaybettiği toplar yüzünden rakibe telafisi mümkün olmayan fırsatlar sunuyor. Diyeceksiniz ki Aykut Hoca bunları görmüyor mu? Görüyordur mutlak. Kafasını meşgul eden konuların en başında da bu geliyordur. Kim bilir belki de eleştiri oklarına hedef olduğu Caner - Stoch değişikliğinin altında yatan da bu kaygıdır. İşte bu noktada soruyorum, Alex'in alternatifi kim? Alternatif yoksa, Aykut Hoca'nın kafasındaki Alexsiz F.Bahçe için B Planı ne? Buyurun tartışmaya. G.Saray'ın eksisi! Has'ta ayağa kalktı, iyi güzel de... Gerçek şu; G.Saray, Kayseri'de galip gelse de kan kaybediyor. Eğer erken tedbir alınmazsa çaresiz bir kaosun içine sürüklenir, sarı-kırmızılı camia. Başkan Ünal Aysal ve Fatih Terim'in rüzgarı da bu kaosu önleyemez. İş bu kadar vahim. Kimse kusura bakmasın, G.Saray G.Saray gibi davranmıyor. Kaptana bakın ne demek istediğimi anlarsınız. G.Saray tarihinde, küpüne sığmayan, Sabri'nin taşkınlığında bir kaptan gördünüz mü hiç? Sorarım size, beğenilmeyen bir karar karşısında sahaya dalıp, rakibe ve hakeme saldıran bir yardımcı antrenör gördünüz mü, hiç? Ah sevgili Hasan Şaş, Mehmet Özdilek'in hayatını kabusa çeviren İsviçre maçını ne çabuk unuttun? İnanın G.Saray'ın davranış zaafları, maç kaybetmekten çok daha vahim. Şimdi, Kayseri deplasmanından galip geldi diye bunları görmezden mi geleceğiz, hayır! Carvalhal kazandı! Derbi öncesi, "F.Bahçe takılır, Kartal havalanır" diye yazmıştım. Nedenini takımdaki değişime bağlamıştım. "Kalite ve kapasite farkı" sebebiyle Kiev'e 8 pozisyon veren Beşiktaş'ın takım disiplini Kiev maçında bile dikkat çekiciydi. Siyah-beyazlılar, Mersin maçında bunun üstüne mücadele azmini ekledi. O da ne, Rüştü sakatlandı ama umutların kesildiği günde kaleci Cenk umut oldu. Bu önemli bir kazanımdı. Kayseri karşısında folluk olan İbrahim Toraman, Ekrem Dağ ve Sidnei'li savunma nasıl toparlanırdı? Hakkını teslim edelim; Egemen'in yürekten oyunu, Sivok ve İsmail'in katılımıyla savunma ideal düzenine kavuştu. Şüphesiz en büyük kazanç, sert ve rakibi yıldıran mücadelecisiyle Hilbert'ti. Bu futbolcu, Beşiktaş'ta sağ beki problem olmaktan çıkardı. Yenilenme bu kadarla sınırlı değildi. Sorunlu ikinci bölgede Guti'den formayı alan Veli Kavlak cesur, coşkulu ve atak oyunu ile bir maestro gibi öne çıktı. Fernandes'in güven vermeyen oyununa karşılık Ernst'in o inanılmaz disiplini siyah-beyazlıların orta sahadaki gücüne güç kattı. Önde ise Edu'dan formayı devralan Almeida'nın etkisi Carlos Carvalhal'i teknik adam olarak parlattı. Trabzonspor kaynıyor! Trabzonspor, kimseye faydası olmayacak gereksiz bir nüfuz kavgası yüzünden cadı kazanı gibi... İçin için kaynıyor... Ama şimdilik yazmayacağım... Çünkü önümüzde bir Şampiyonlar Ligi maçı var. Abdullah Hoca'nın unuttuğu Trabzonspor'a evinde 90+3'te yenildi diye G.Antepspor'daki değişimi yok sayacak değiliz. İşte istatistik; 5 hafta; 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi, toplanan 8 puanla ciddi bir sıçrama. Değişimin mimarı Abdullah Ercan. Hoca oldukça mütevazı ve disiplinli biri. Teknik adamlıktaki prensibi ise "Maç kafada kazanılır, gönülde şekillenir, sahada olgunlaşır." Buna bir diyeceğimiz yok. Kabul, gelişiyle birlikte gecesi gündüz oldu G.Antepspor'un. Muhammet gibi genç bir golcüyü kazandı. Ancak unutulan bir olguyu da biz ekleyelim; "Hakem son düdüğü çalmadan maç bitmez!" Abdullah Hocam, unutulmamalı ki, "Tecrübe altın anahtardır." GÜNÜN SORUSU Geçen sezonki Muslera ile bugünkü kaleci aynı mı? Değilse G.Saray'ın file bekçisini kim, nasıl çalıştırıyor?