Anlaşılır olmak
Anlaşılır olmak Ziya Doğan ve Christoph Daum anlatım özürlü iki teknik adam. Bu yüzden sürekli iletişim problemi yaşıyorlar! Birileri onları ya anlamıyor ya da yanlış anlıyor. Çünkü, ikisi de gölgeleriyle kavga ediyorlar. Ya gelişmelerin aleyhte olduğuna inanıyor ya da insanları hasım gibi görüyorlar. En küçük sıkıntıda ya istifa ediyor ya da istifanın sinyalini veriyorlar. Bu şartlar altında doğru anlaşılmak mümkün mü? 3 yıl önce 3 yıl sonra Anlatacağım olay, Kastamonu 1. Amatör Kümesi'nde yaşandı. Üç yıl önce... Mehmet Çelik isimli futbolcu, hakem Coşkun Özkara'yı tekmeledi ve "1 yıl futboldan men cezası" aldı. Üç yıl sonra... Hakem Özkara ile kendisine tekme atan Çelik, Bozkurt Belediyesi - Cidespor maçında yeniden karşı karşıya geldi. Mehmet Çelik, Bozkurt Belediyesi kalecisi Murat'la havada çarpıştı. Ama ne çarpışma!.. Nefessiz düştü Cidespor kaptanı Çelik... Mosmor olmuş, dişleri kilitlenmiş, dili dönmüştü. Herkesin umudunu kestiği anda hakem Coşkun Özkara risk alıp duruma müdahale etti. Çelik kendine geldiğinde tekme attığı hakemin hayatını kurtardığını görünce, "Affet hocam!" dedi, "Utanıyorum; daha önce sana tekme attığım ve küfür ettiğim için kendimden utanıyorum!" Ne demişler, "Bakacağın yüze tükürme!" Unutma ki hayat sürprizlerle doludur. Alkışlar Çölgeçen'e "Acaba, UEFA ani bir kararla 2005 Şampiyonlar Ligi finalini son anda İstanbul'dan alır mı?" diye endişe duyduk hep. Yol yok, bilgi yok, tecrübe yok. Önde bir örnek yok. Ama, 2005 LOC Proje Müdürü Sami Çölgeçen'in brifinginde gördük ki, Futbol Federasyonu "Tarihin en güzel finali için" ciddi bir gayret içinde. Kolay değil, Türkiye, 4 ana konuda dünyaya imtihan verecek. Bunlar; lojistik, yani ulaşım. otel, ağırlama. Spor; maç, bilet işlemleri, merasimler, emniyet ve akreditasyon. Medya; 82 yayıncı kuruluş, 23 bin saat TV yayını ile 227 ülkede 200 bin kişiye finali iletecek. Yazılı medya ve sponsorlar da ilavesi. Hedef, kusursuz bir evsahipliği. Peki eksik yok mu, çok? Ama Çölgeçen, "Önümüzde 180 gün var... O eksikleri de tamamlarız" diyor. İşte olay bu, ne istediğini bilmek ve hedefe koşmak. Güreşi ayağa kaldırın İftiharla anıyoruz... Yaşar Erkan, Mersinli Ahmet Kireççi, Yaşar Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar, İsmet Atlı, Hamit Kaplan, Kâzım Ayvaz, Mithat Bayrak, Ahmet Ayık, Mustafa Dağıstanlı, Müzahir Sille, Mehmet Oktav, Gazanfer Bilge, İsmail Ogan, Hasan Güngör, Mahmut Atalay, Tevfik Kış, Hasan Gemici, Bayram Şit, Hamit Kaplan ve Ali Rıza Alan. Hepsi efsaneydi. Ata sporumuz bu şampiyonların ardından uzun bir sessizliğe gömüldü. Ülke insanını ''Türk gibi kuvvetli'' diye dünyaya tanıtan güreş, güçlü imajını kaybetmişti. 12 Eylül 1980 sonrası dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren Paşa'nın spordaki ilk emri ''Güreşi ayağa kaldırın!'' oldu. Ondan sonraki başkanları; Halil Ata, Esat Güçhan ve Sadettin Tantan'ın gayretleriyle minder şenlendi, şampiyonlar yetişmeye başladı. M.Akif Pirim, Hamza Yerlikaya, Hakkı Başar, Harun Doğan, Şeref Eroğlu, Serhat Karadağ, Remzi Öztürk ve Mahmut Demir. Görüyorum ki o nesilden; ülkemize Balkan, Avrupa, Akdeniz Oyunları, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonlukları kazandıran Mahmut Demir şimdi Federasyon Başkanlığı'na talip. Bundan daha güzel bir gelişme olabilir mi? Dünya güreşini onun kadar iyi bilen, soyadı gibi sert, tavizsiz, heyecanlı, azimli ve karizmatik Demir'in adaylığına "sevinmedim" dersem yalan olur. Ama?.. Kanaatim o ki; Demir'in kazanma şansı çok zayıf. Seçimin favorisi Recai Ustaoğlu. Çünkü, GSGM yönetimi "Karizmatik" değil, söz dinleyecek "uyumlu" bir yönetimden yana. O da Demir değil. Umar ve dilerim ki yanılan ben olurum, kazanan da Türk güreşi olur. İspanyol gitsin, Doğan gelsin Beşiktaş hâlâ sancılar çekiyor. Del Bosque'nin "Disiplin, fizik güç + teknik ve taktik yapı" üstüne bina etmek istediği takımda oyuncular, hocalarının prensiplerini anlamak ve uygulamakta sıkıntı çekiyorlar. Bu yüzden de takım olamıyorlar. Standard Liege gibi yenebilecekleri ekiplere bile boyun eğip puan veriyorlar. Bunu fırsat bilen bir grup kolaycılar da, "Del Bosque istifa etsin... Ziya Doğan gelsin" diye tempo tutuyorlar. Unutulmamalı ki, yarın Ziya hocayı da ilk satacak olan bu kolaycılardır. MIHLAMA Sporda mükemmel insan yoktur. Ancak sportif olgunlukla hatayı kabul eden ve dostça davrananlar mükemmele yaklaşır.