Arslan işi

30 Kasım 2015 02:00

A -

A +

Cihat Arslan yönetimindeki Akhisar, İstanbul'da Beşiktaş'ı avladı ve zirve yarışı yeniden şekillendi.

Ve, Beşiktaş yenildi, siyah-beyazlı camia için kabus geri döndü! Hem de hiç beklenmedik şekilde. Oysa; yüksek tempo, baş döndüren pas trafiği ve rakibi sahasına hapseden bir Beşiktaş vardı 'görüntüde'.
"Görüntüde" diyorum çünkü siyah-beyazlılar dün Akhisar karşısında 10 tane pozisyon üretti ama...
Peki işe yaradı mı, hayır! Neden?
O kadar çok neden var ki?
Soruyorum, Beşiktaş'a son Avrupa maçında galibiyeti getiren adam kimdi, Cenk Tosun değil mi?
Peki, bu futbolcu dün ilk yarıda neredeydi, kulübe de değil mi?
Hatalı tercih!
Bitmedi, Gökhan Töre de kulübedeydi?
İkinci hata!
Bitmedi, orta alanda aynı tip üç oyuncu kullanıyorsun; Oğuzhan, Sosa ve Olcay ama Akhisar'ın hem alan savunmasını kıramıyorsun hem de atak yönüne göre üç bekini; Ahmet ve Douglo'yu hatta Kadir'i oyuna soktuğunda fark edip tedbir alamıyorsun.
Affedilmez hata!
Nitekim Akhisar affetmedi de. Sağ bek Ahmet Cebe'nin asistinde daha maçın başında 1-0 öne geçti.
O telaş ve panik arasında Mario Gomez'in kafası gol olsa Beşiktaş belki rahatlayacaktı ama kaleci Milan Lukac'ın hakkını teslim edelim, bu ve buna benzer bir çok tehlikeyi tereyağından kıl çeker gibi önledi ve takımını rahatlattı.
İşte kaleci farkı, bu!
Soruyorum, Dias'ın asistinde Sami, Akhisar'ın ikinci golünü atarken kaleci Tolga neredeydi?
Eğer bir takım bu kadar hata yapıyorsa istediği kadar etkili görünsün, yenilgi kaçınılmaz olur. Nitekim öyle de oldu.
Kenar hamleleriyle de değiştiremezsin bu yazıyı, hele özellikle 2-0 dan sonra.
Kaldı ki, Akhisar'ın bir de direkten dönen topu var.
Diyeceğim şu; Akhisar bu galibiyeti hak etti. Cihat Arslan'ı tebrik etmek gerekir, mütevazı bütçe ve sınırlı kadro ile böylesine etkili bir kolej takımını vitrine çıkardığı için.
Sonuç?
Şenol Güneş rahat değil. Belli ki, ciddi şekilde iletişim sorunu yaşıyor. Düşündüklerini tam olarak anlatamıyor, anlatsa da onu anlamak istemeyen bir gruba karşı olduğuna inanıyor. Bu, onun konumundaki bir teknik adam için büyük handikap. Çünkü baskı Mustafa Denizli'nin de yarışa dahil olması ile daha da katlanmış durumda.