Aslan Kral

A -
A +

G.Saray'da "yoklar listesi" yapsanız, sayfa dolar. Ama; konu "Şampiyonlar Ligi"yse; listenin sonuna "İmkânsızlık yok! Her şart ve ortamda G.Saray var!" cümlesini ekleme mecburiyeti doğar. İşte... O, "Bitti, bitiyor!.." denilen G.Saray, yine Avrupa'da aslan gibi dikildi karşımıza!.. Parasızlık, yıldızsızlık, lidersizlik, umutsuzluk umurları olmadı!.. L.Sofya'nın Geourgi Asparuhov Stadı'na "Yoklar" içinde çıktılar, takım gibi oynadılar ve apoletlerine bir yıldız daha ekleyerek döndüler. Helâl olsun çocuklar!  Maç; kıran kıranaydı... Sertlik, Fransız hakem Colombo'nun hoşgörüsünün eseri miydi? Yoksa, bizim ligdeki hakemlerin "çıtkırıldım futbola prim tanıması"nın bizdeki şartlanması mıydı? Önce çözemedik; "Bu hakem de kartlarını evde unutmuş" dedik. Ama; gördük ki, uygulamalarıyla futbolda fizik gücünü kullanma ve nizami şarj dersleri verdi, Colombo, bize... Tek kusuru; saatindeki ayarsızlığıydı. Bir maç 9 dakika fazladan oynanır mı?  Bulgar takımının amacı, İstanbul'daki 2-1'lik skoru Sofya'da 1-0'lık galibiyetle tura taşımaktı. Sırp teknik adam Petroviç 4-4-2 tertibiyle takımını sahaya sürerken; Stankov, Markov, Stoilov ve Topuzakov'dan oluşan dörtlü savunmayı ilerde kurmuş, G.Saray'ı orta alanda durdurup, kanatlardan Golovskoy ve Genchev'in ortalarıyla İ.Stoyanov ve G.İvanov'la turu getirecek golü bulmayı hedefliyordu. Bu plân suya düştü. Sahanın en iyilerinden Emre'nin bir dikkatsizliği dışında kusursuz bir oyun ortaya koyan Bülent Korkmaz yönetimindeki Capone'lu savunma; Bulgarlar'ın oyununu bozdu. En önemli silahları G.İvanov'un etkisiz kılınmasıyla Sırp teknik adam ikinci plânı uygulamaya koydu... Orta alandan Panteliç ve B.İvanov'u atağa çıkarak, gole gidecekti. Ama; G.Saray alabildiğine dikkatliydi. İlk 45 dakikada Hasan Şaş, Bülent Akın, Ümit Davala ve Suat'ın çevirdiği toplarla tempoyu düşürürken, karşı atağa da zemin hazırladı. Ama; yakalanan iki kontra pozisyondan Arif ile Serkan'ın yararlanamaması, G.Saray'ı daha da hırslandırdı. İkinci yarı, oyun inisiyatifini de eline alan G.Saray; yardımlaşması, savunmadan hücuma çıkışı ve ilerdeki pas alışverişleriyle öyle bir baskı kurdu ki, Bulgarlar fiilen ezildi. Tempo yükselince de L.Sofyalılar teslim bayrağını çekti. ..Ve, Serkan'ın muhteşem golü de böyle bir organizasyonla geldi.... İvanov'la korakor bir mücadeleye giren Ümit Davala, rakibinin presinden sıyrıldığı anda, Arif'i, o da Serkan'ı gördü. Bu futbolcunun filelerle buluşan dömivolesi; "Spektaküler bir gol nasıl olur"un tarifiydi. Bravo çocuklar...  Sonrası mı, uzatmaya ne gerek var... Bulgarlar Panteliç'le zorlasa da Aslan Kral uzatmadı. Ne de olsa, "Büyük takımların idealleri de büyük oluyor!"

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.