Ne akıl, zekâ ve cesaret dolu bir oyundu öyle lider Galatasaray’ın Antalyaspor mücadelesi.
Gerçi ilk yarısı gece mahmurluğu ile uyku getirse de ikinci yarısı; kurgusu, taktiği, hamlesi, ters vuruş zaafı ve karşılıklı golleriyle heyecan ve coşku doluydu.
Seri yakalamak ve onu sürdürmek kolay mı, değil. Ancak söz konusu G.Saray ise on ikide, 12 galibiyet, takdire şayan bir durum ve bu rakip tanımayan güzellik hiç tartışmasız Okan Buruk’un teknik adamlık harikasıdır.
Okan Hoca’nın o yıldızlar topluluğunu bir maestro gibi yöneten iradesine, teknik, taktik ve takım mühendisliğine olan saygım dün bir kat daha arttı. Helal olsun!
İşte Okan Buruk gerçekte budur.
Aynı sistem ve aynı (4-2-3-1) dizilişle oynayan iki takımdan G.Saray’da teknik direktör Okan Buruk, kontra atağı iyi oynayan Antalyaspor’u orta saha oyunu ile geçmenin zor olacağını düşünmüş olmalı ki; iki kanat bekini de ofansif görevle kurgulamıştı. Bu kurgu hem Kerem’i hem de Rashica’nın oyun alanını daraltıp koşu yapamaz hâle soktu. Gerçi geriden yapılan bindirmelerde Boey ile Antalya kalesine zor anlar yaşatsa da sonuca gidemedi, bu bölümde.
Hâliyle kazanmak için risk almak gerekiyordu, aldı da. Özellikle Kerem ikinci yarı Icardi’ye öyle bir orta yaptı ki, o altın kafa G.Saray’ı rahatlattı.
Larsson’un G.Saraylıların yüreğini ağzına getiren şutu üst direkten dönse de Antalya Luiz Adriano ile skoru eşitledi. Boey, Mertens ve Oliveira’nın Floranus’u ters vuruşa zorlayan gol; G.Saray’ın zirvedeki yerini perçinledi.
Amaca ulaşmak için sabır göstermek gerek.
MAÇIN ADAMI: Boey