"Cesaret, korkuyu az daha mağlup ediyordu!" Beşiktaş - G.Saray derbisi tek cümleyle ancak bu şekilde özetlenebilir. Ya da "İşte Fatih Terim ile Lucescu farkı!" demek gerekir! İlk yarıda, biri tavşan kadar ürkek, diğeri aslan gibi yürekliydi! *** Lucescu, Türkiye'nin en oturmuş, en organize takımını G.Saray'a karşı ilk yarı oynatamadı. Çünkü rakibinden korktu! Beşiktaş'ın baskı gruplarından korktu, "kazanan takımı bozmaya" cesaret edemedi! G.Antep maçının en bozuk oyuncusu Pancu'yu sahaya sürüp, Sergen'i küstürdü! Sonradan yapılan Ahmet Hassan, Sinan ve Okan Koç değişiklikleri Beşiktaş'a tempo kazandırsa da maç kazandıramadı. Kim bilir, belki de hafta içinde yazdığımız gibi, kendini "Sergen - Tümer yan yana oynamaz" saplantısından kurtaramadı. Halbuki, İlhan'ın arkasında bu iki futbolcu çok daha verimli olurdu. Yazık! Belki diyeceksiniz ki, "5 puan" önde olan bir takımın hocası ne diye riske girsin? Efendim, büyük hoca iseniz lehinize olan durumları "Atı alan Üsküdar'ı geçmeden" değerlendirir, farkı 8'e çıkarır ve en önemli rakibinizi yarıştan psikolojik olarak koparırsınız. Ama nerede o adam? Oysa Beşiktaş tribünlerinin davul zurna eşliğinde "Haydi Fatih, ortaya çık oynayalım" tarzındaki sindirme çalışmalarına Terim prim tanımadı. Ben diyeyim "delikanlı" siz deyin "lider" gibi mertçe çıktı Fatih hoca ortaya ve olayı sakince toparladı. Helâl olsun! İşte o sırada Beşiktaş Menajeri Sinan Engin de bu yakışıksız durumu kontrol altına alıp, herkesin takdirini topladı! Bravo Sinan Engin! Maç derbinin kalitesine yakışan mücadele içinde geçti. Terim, Beşiktaş'ın en önemli silahı İlhan'ı Bülent ve De Boer'le kontrol altında tutarak, Beşiktaş'ı bir ölçüde kilitledi. Çünkü Beşiktaş'ın orta alanından da doğru dürüst top çıkmadı! Bunda da Ayhan'ın süper oyunu dikkat çekti. Sonuçta Terim'in G.Saray'ı mükemmel bir oyunla "Durdurulamaz" denilen Beşiktaş'ı durdurdu, maçı kazanabilirdi de ama golcüleri yeteri kadar etkili değildi.