Avrupalı Fener

A -
A +

Çıplak gözle seyretmediğim için midir, nedir bilememem, ilk defa ama ilk defa F.Bahçe'yi bu kadar büyük bir heyecan ve zevk alarak izledim, K.Erciyes önünde... Sanki, eski başkan Ali Şen'den beri hayali kurulan "Avrupalı F.Bahçe" bu sezon sahne alacakmış gibi geldi bana... Oyunu önde kuran, rakipten kaptığı toplarla hızlı hücuma çıkan, gol bölgesine çok sayıda oyuncu sokan, daha disiplinli, daha profesyonel ve daha bir özgüvenle oynayan bir F.Bahçe bu... Öyle ki Tuncay ve Semih'in oyun karakterleri oturmuş bu takımda ... Zico'yu tebrik ediyorum... Brezilyalı teknik adam, bir anlayışı değiştirmekle kalmamış, Kanarya'yı kafesinden çıkarıp, bulutların üstünde salmış. Kanat çırparken resmen şakıyor, Kanarya... Orta dörtlü harika; Appiah - Aurelio - Alex ve Tümer! Uyumlu bir orkestra gibi...Yardımlaşma ve dayanışma süper. Hele Tümer tek taş pırlanta gibi!.. Seyrine doyum olmuyor... Sanki futbol oynamak için bugüne kadar F.Bahçe'yi bekliyormuş gibi hırslı, çalışkan ve efsane kaptan Oğuz Çetin'in tek başına F.Bahçe'yi sırtladığı günlerdeki gibi müthiş bir sunum içinde. Aferin Tümer! Ancak, Avrupa söz konusu olunca yine de içimde bir kuşku var. "Acaba" diyorum, "Tümer'in liderliğini yaptığı bu orta dörtlü Avrupa'da aynı dayanıklılık ve beceriyi gösterebilir mi?" Aman Zico dikkat!.. 6-0 aldatmasın... Çünkü, Alex bir saatli bomba gibi... Rakibe kaptırdığı her top, F.Bahçe'nin oyun kurgusunu bozuyor, gardını düşürüyor. Bu noktada Zico'ya düşen iş, bu müthiş orkestraya biraz da fizik güç kazandırması... Bunun yolu takım savunmasından mı geçer, alan savunmasından mı bilemiyorum... Ama, Avrupa başka bir arena.. Hata affetmez. Hatırlatması bizden, bu işlere kafa yormak Zico'dan... ------ > Hep böyle Serkan Bir küçük not da Serkan için... Bambaşka bir sağ kanat oyuncusu olup çıkmış Serkan... Onu hiç bu kadar istekli, hiç bu kadar cesaretli ve özgüven içinde görmedim, bu güne kadar... Sanki, geçen sezon PSV maçındaki performansının üstüne çok şeyler koymuş gibiydi. Hep böyle devam et Serkan. ------ > G.Saray'da caz Geçen sezon da aynı hikayeleri dinledik... Gerets istenmeyen adamdı. Yönetim, "Transfer yapmıyorlar?" diye topa tutuluyordu. Hasan Şaş ile Necati yine kavgalıydılar. Fakat G.Saray sezonu şampiyon tamamladı. Şimdi bakıyorum, eski filmi başa sarılmış gibi aynen tekrar ediyor. Bombalar üst üste yağıyor!.. Bu ne sabırsızlık beyler? Bir Ankaraspor maçı ile lig bitmiyor ki? ------ > Mösyö Tigana'ya sorular Her Beşiktaşlı'nın kendi kendine sorduğu şu sorular, bir spor yazarı olarak benim de beynimi tırmalıyor. Bir an önce cevabını beklediğim soruları Mösyö Tigana'ya buradan sıralıyorum: - Beşiktaş'ın kadrosu süper, fakat V.Manisa önündeki oyunu düşündürücü... Beşiktaş'ın hâlâ takım olamamasının sebebi sizce ne? - "İyi bir sol kanat" diye tutturuyorsun, ancak gönderilmelerine göz yumduğun, bu kulvarın en iyilerinden Sergen ve Tümer'in yeri neden doldurulamıyor, İbrahim Akın'ın eksiği ne? - Beşiktaş'ın en zayıf karnı, kanatlar... Buna rağmen kanatlardan oynama üstüne bunca ısrar neden? - Beşiktaş'ın topla çıkamama ve oyun kuramamasının tek sebebi, Delgado'nun olmayışı mı yoksa takım içinde sorumluluk alacak bir lider oyuncunun eksikliği mı? - Takımdaki golcü bolluğuna rağmen kale önünde bitirici vuruşların yapılamamasının sebebi ne? - ..ve son soru, Beşiktaş eksiklerini ne zaman bitirip, takım gibi takım olacak? ------ > Golün adı Fatih Tekke O, Avrupa'nın en iyi golcülerinden biriydi... Trabzonspor bu büyük golcüyü ne yazık ki, tutamadı bünyesinde... Tutması da imkansızdı... Çünkü devir ekonomi devriydi ve bordo-mavililer, kulübe bir servet kazandıran Fatih'e haklı olarak yol verdi. Ancak kafalarda bir soru vardı, "Fatih Tekke Rusya'da ne yapar?" Onun ne yapacağını daha çıktığı ilk maçta herkes gördü. Fatih Tekke, yedek soyunduğu maçın 55. dakikasında oyuna girdi ve 69. dakikada Shinnik'e attığı tek golle yeni takımı Zenit'i galibiyete taşıdı. ..Ve, Rus medyası, Tekke için kafalardaki soruları dağıtan şu görkemli başlığı attı: "Zenit'in Kralı, golün adı Fatih Tekke!" Tebrikler Fatih. Yolun ve şansın açık olsun. ------ > 3 takım ve 3 teknik adam Bu sezon en çok onları konuşacağız. Kimler mi onlar? Üç yerli teknik adam; Ersun Yanal, Ertuğrul Sağlam ve Mesut Bakkal... Üçü de soğukkanlı ama bir o kadar da iddialı... Üçü de kazanmaya oynuyor, kazanmasını biliyor... Üçü de cesur futboldan yana ama hayalci değil, futbolun gerçeklerine göre hareket ediyor. Üçünün de takımı özellikli futbol oynuyor. V.Manisa gençlerle yepyeni bir takım olma yolundayken, Tigana'nın Beşiktaş'ını çelmeliyor. Kayserispor'un geçmişten farkı, daha dinamik, daha kontrollü ve daha profesyonel oluşu. Az hücum yapıyor ama pozisyona girdi mi rakibi perişan ediyor. G.Birliği pozitif futbolunun üstüne yeni şeyler koymuş. Kanaatim o ki, yeni sezonda bu takımları ve teknik adamlarını çok konuşacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.