Avrupa'nın fethi

A -
A +

Aslında yazının başlığı "G.Saray'a güveniyorum" olmalıydı. Ama Avrupa'ya toptan bakalım istedim. Biri, Şampiyonlar Ligi, dördü UEFA, 5 takımımızla Avrupa'yı futbol olarak kuşatmaya hazırlanıyoruz! Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcimiz G.Saray'ın rakibi, İngiliz futbolunun devi Liverpool. Bu ekip, sezona iyi başlamadı ama şu an formunun zirvesinde. G.Saray ise kör ve topalı oynuyor. O yüzden, futbolumuzun Avrupa'daki başarılı ismi Emre Belözoğlu, "G.Saray'ın buradan puan alması başarı olur" diyor. Bu satırların yazarı ise Emre ile aynı görüşte değil. Neden mi? Bir kere G.Saray'ın Avrupa tecrübesine ve o arenadaki futboluna inanıyor. Hakan Şükür gibi bir büyük firmadan İngilizlerin nasıl çekindiğini ve İngiliz takımın ilk devrelerde istediği futbolu oynayamadığını biliyor. Asıl mesele, şampiyon kadrodan sadece Saidou'yu kaybeden G.Saray'ın kendine inanması. Eğer, inanır ve Avrupa Aslanı kimliğine dönerse, Liverpool'dan puan alması zor değil. Çünkü, Liverpool maçların ilk yarısında hep sıkıntılı gözüktü. G.Saray vurucu hamlelerini bu devreye sığdırır ve bir gol atabilirse, puan alabilir. UEFA'daki temsilcilerimizden gruplara kalma şansı en yüksek olanı, ilk maçta CSKA Sofya'yı 2-0 yenen Beşiktaş. Sonra, Randers'i 2-1 yenen F.Bahçe!.. Gerçi, 2-1, riskli. Ama F.Bahçe kadro olarak Danimarkalı rakibini darmadağın edebilecek güçte. Tur atlamaması hezimet olur. Trabzonspor, Ziya Doğan'la çıktığı ilk maçında rakibi tanıyamamanın bedelini ödedi. Ossasuna, Doğan'ın beklediği takımdan tam 7 farklı oyuncuyla çıktı sahaya. Ama rövanşta tam bilgiye sahip olmanın farkını ortaya koyacak... İnanıyorum ki, Trabzon, İspanya deplasmanından zaferle dönen ekibimiz olacak. Kayserispor mu, kendinden beklenenin çok fazlasını yaptı. AZ Alkmaar maçındaki performansı bile büyük olay. Kayseri'deki maç mı, açıkçası, umut doluyum... Suç samur kürk olsa... Hani, eskilerin bir sözü vardır, "Suç samur kürk olsa kimse üzerine giymek istemez" diye. Maalesef, şu anda Beşiktaş'ın durumu da aynen böyle... Siyah - beyazlı camiada kimse, Beşiktaş'ın içine düştüğü durumdan kendini sorumlu tutmuyor. Herkes topu karşıya atıyor. Mesela, teknik adam ve futbolculara destek olacaklarına, onlar üzerinde büyük baskı kuran taraftar, "Yöneticimiz uyuyor mu?" diye soruyor. Beşiktaş'ın 2. Başkanı, sevgili Murat Aksu yönetimin uyumadığını göstermek için geçen hafta, futbolun doğrularıyla hiç örtüşmeyen bir girişimde bulundu. Hem de G.Saray ile derbi mücadelesi devam ederken, Menajer Ali Gültekin'i yanına çağırıp, "Bu nasıl oyun? Bu taktikle takım nasıl maç kazanabilir?" gibilerden Tigana'yı dolaylı yoldan uyardı!" Heyhat!.. Tigana bunu sindiremedi... O an, o da suçlayacak birini buldu: "Şu hakemler olmasa Beşiktaş'ı bir güzel idare edecektim!" Güler misin, ağlar mısın? Tigana bu kurt adam, fil gibi hafızaya, tilki gibi zekaya sahip, yılan gibi de intikamcı... Onu da nereden mi çıkardım? Her şey o kadar açık ki, birazcık düşünen, Tigana'nın yönetimden rövanşı nasıl aldığını, Lig Tv yorumcusu Erman Toroğlu'nun "Delgado ile Ricardinho madem bir arada oynamayacaktı, o zaman neden transfer ettiniz?" sorusuna, yönetimle dalga geçer gibi verdiği cevapta bulabilirsiniz. Şimdi, Fransız teknik adamın, yönetimi okkanın altına atan cevabını dinlememiş olanlar için, hatırlatalım. "Güzel soru ama bunun cevabını ben de bilemiyorum!" Vay.. Vay.. Vay!... Ne Gerets, ne Tigana ne de Zico gider Spor ekranlarındaki, anlı - şanlı yorumcuların tartışmasına bakın. "Gerets gitsin!.." Beşiktaş derbisi kazanılınca, "Hayır. Belçikalı kalsın, Tigana gitsin!" G.Saray, Trabzonspor deplasmanında kaybedip, Beşiktaş içerde A.Gücü'nü yenince, Tigana, bu haftalık paçayı kurtardı, yönetimle dalgasını geçiyor. Fakat, Belçikalı giyotinin ucundaki kızgın ateşle dans ediyor: "Gerets, G.Saray'ı oynatamıyor. En iyisi, Liverpool maçından sonra Belçika'ya dönsün!" İşin ilginç tarafı, sarı - kırmızılı yönetim de, ikiye bölünmüş... Asbaşkan Adnan Polat, teknik direktörü ile göz göze bile gelmeye katlanamazken, Başkan Özhan Canaydın ve onunla aynı düşüncede olanlar, "Gerets'e sabredelim. Lucescu'yu gönderdik de ne kazandık?" diye istikrara oynuyor. Tartışmanın diğer ayağında ise F.Bahçe ve Zico duruyor. Sakarya'da kaybedilen 3, Sivas'ta bırakılan 2, toplam 5 puan ve V.Manisaspor'a kaptırılan liderlik, sarı - lacivertlileri germiş durumda. Öyle ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bile "F.Bahçe'nin futbolundan memnun değilim" diyor!.. Brezilyalı teknik adamın tahtı sarsılmış durumda... Konya galibiyetine rağmen Zico'ya güven duyan az. O halde, "Herkes kalsın Zico gitsin!" Bu kadar tespitten sonra kendi görüşümü nakledeyim... Ne Gerets, ne Tigana ne de Zico gider. Çünkü Trabzonspor dışındaki yönetimlerin sütten ağzı yanmış durumda... Onun için yoğurdu üfleye üfleye yiyecekler. Onların da elinde bir Ziya Doğan alternatifi olsa tersini yaparlar ama ne yazık ki, ikinci bir Ziya Hoca yok boşta.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.