Müjde!.. Ne Nobre ne de Bobo! Beşiktaş altyapısından futbolumuza en kral golcü geliyor. Batuhan Karadeniz geliyor! Mükemmel bir fizik!.. Henüz 16'sında. 46 numara ayakkabı giyiyor, 87 kilo ağırlığında ve 1.94 boyunda. Futbol zekası süper. "Bay Gol"ün açık tarifi; havada, yerde affetmiyor. Şut, plase, iç vuruş - dış vuruş hiç fark etmiyor. Sağ ayak, sol ayak ve kafa ile... Golün her çeşidini atıyor. Hakan Şükür'ün genç yaşta profesyonelleşmişi gibi. Çıplak gözle ilk defa Karadeniz Oyunları'nda seyrettiğim bu müthiş yeteneği, 16 Yaş Genç Milli Takımı Hocası Hami Mandıralı'ya sordum ve müthiş bir biyografi dinledim. "Batuhan İçerenköy'de 11 yaşında futbola başladı, Beşiktaş Altyapısı'nda, 5 yılda 95 maçta, 276 gol attı! İki defa Türkiye Şampiyonluğu, bir defa Türkiye ikinciliği, bir Türkiye üçüncülüğü yaşadı ve son olarak Karadeniz Oyunları'nda da ikinci oldu." O an, hatırladım... Batuhan'ın bir ara Manchester City'nin transfer listesine giren üstün yetenek olduğunu. Aslında Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in bir medyaya verdiği iftar yemeğinde, Batuhan'ın ne büyük golcü olacağını ilk kez eski altyapı sorumlusu Sinan Vardar'dan dinlemiştim de ihtimal vermemiştim. Meğer Vardar haklıymış. Nitekim, Karadeniz Oyunları biter bitmez, Ertuğrul Sağlam, Batuhan'ı, Avusturya kampına çağırdı. O gün bugündür Ertuğrul Hoca'yı bekliyorum, Batuhan'ı korkusuzca vizyona sürmesi için. İnanın, Süper Lig'deki Batuhan'ı Roberto Carlos, Lincoln ve Tello'dan çok merak ediyorum. Haydi Batuhan göster kendini! >> Sınır ötesi FIFA'da dosyamız kabarmış, ne çıkar? Yeter ki, ayranımız kabarmasın! Silbaştan, başlıyor yeni sezon. Şimdi gerçeklerle yüz yüzeyiz. Kazananı kaybedeni ortada. Takımlar yeniden sahaya çıkıyor. Zafer için, sınır ötesi başarıyı hedefleyerek. Oysa asıl başarı, ülkemizi, insanımızı ve futbolumuzu, iyi niyette temsil edebilmek. Fair - play için dünyayla yarışmaya var mısın Türkiye? >> Seyrantepe Nihayet, Özhan Canaydın başkanın yüzü gülüyor! Nasıl gülmesin ki, 100 yıllık hayal gerçek oluyor. Seyrantepe'nin ihalesi Canaydın'a can katıyor! >> Yerli imtihanı Artık, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?" demeyeceğiz! Söz meclisten dışarı, "Ev danasından öküz olmaz" sözünü de literatürden çıkaracağız. Devir, kendi potansiyelimizi anlama ve kendi insanımıza güven duyma devri. İşte size Süper Lig aynası; 18 kulübümüzden sadece üçü; Şampiyon F.Bahçe, G.Saray ve A.Gücü yabancı teknik adamlara emanet. Geride kalan 15 kulübümüz yerli hocaların tekelinde. Yıllar yılı söylemedik mi, "Yerli malı halkın malı!" Peki, bu öze dönüş, futbolunuzun hayrına mı? Evet, demeyi çok istiyorum ama bir korkum var. Korkum, bu ligin sadece bir şampiyon çıkarıyor olması. Diyeceksiniz ki, "Dünyada iki şampiyon çırakan lig var mı?", yok, elbet. Ama, dünyanın başka yerlerinde sonuçları hazmedememek gibi bir hamlık da yok. Oysa bizim lig değirmen fena öğütüyor! Değil üçüncülük, ikinciliğe bile tahammül gösteremiyoruz. Şampiyon olamadın mı, akibetin fena!.. Ya, Beşiktaş'a Süper Kupa ve Fortis Türkiye Kupası'nı kazandıran ve geçen sezon ligi ikincisi yapan Jean Tigana gibi posaya çıkarılıyorsun. Ya da, G.Saray'ı kıt imkanlar içinde bir önceki sezon şampiyon yapan Eric Gerets gibi hurdaya. Maalesef "olgunluk" bizim pazarda satılmıyor. O yüzden Ersun Yanal, Hüseyin Kalpar gibi değerler kenara atılıyor. İşte bu noktadaki korkum, bu değirmenin şimdi de Ertuğrul Sağlam gibi kaliteli bir teknik adamı öğütecek olması. Dilerim, futbolumuzu yönetenler, "başarı" kavramını yeniden sorgularlar da, şampiyonluk uğruna büyük umut beslediğimiz değerler son bahar rüzgarların savurup attığı yapraklar gibi sararıp solmaz! >> MIHLAMA Ele ele gönül gönüle verince aşılmayacak dağ, yenilmeyecek takım yoktur! (HS)