Telafisi olmayan bir maçtı; dün gece Türkiye Kupası'ndaki Denizlispor ile Beşiktaş arasındaki yarı final karşılaşması... Seriye, Erciyes ile başlayıp, F.Bahçe ve Trabzonspor galibiyetleriyle devam eden Denizlispor, zaferler dizisine bir büyüğü daha ekleyerek, Kocaelispor'a karşı finalist olmak istiyordu. Ama, İlhan gibi müthiş bir golcüsü olan Beşiktaş buna izin vermedi. Hem de, Karakartal'ın aklı, kupa mücadelesinden daha çok hafta sonu G.Saray'la oynayacağı Süper Lig'deki Süper derbideyken!.. Beşiktaş'ın da, Denizlispor'un da sahadaki düzeni 3-5-2'ydi. Ama, ilk yarı; iki takım da tek raundluk maça çıkan boksörler gibi, ürkek, temkinli ve sadece kontrataklarda tehditkâr bir oyun ortaya koydu. Koca 45 dakika, "Yumruk yemeden yumruk atma" sanatını icraya çalışan boksörlerin, rakibe pozisyon vermeden, pozisyon üretip, sonuç alma taktiği üzerine gelişti. Kontrollü ve düşük tempolu bölümde daha aktif görünen, daha gerçekçi pozisyon bulan taraf Beşiktaş'tı... Çünkü, Daum'un kurduğu üçlü savunma bir pozisyon dışında kusursuzdu. Özellikle Ronaldo defansı toparlayan adamdı. Bire birlerde Veysel ve Coulibaly'ye geçit vermeyen Ahmet Yıldırım ile Ali Eren de savunmanın diğer aslarıydı. Ama asıl düğümü, orta sahada Tayfur, Tümer ve Baya'nın çabası ile forvette İlhan'ın bitirici vuruşu çözdü. Gerçi, Baya'nın ilk yarıdaki üst direkten dönen topu gol olsaydı, maç çok daha farklı bir mecraya girerdi. Ama, Beşiktaş, kritik anda bile sonuç alan yıldızları sayesinde isteğine ulaşmayı bildi. Bu galibiyetle hem Türkiye Kupası'nda finalist olma, hem de G.Saray maçı öncesi büyük bir moral depolayan Beşiktaş her halde en çok da başkan Serdar Bilgili'yi sevindirdi. Yalnız, dün gece akıllara takılan bir şey de Asper'di!... Acaba Daum bu kaleciyi bugün değil de ne zaman oynatacak?
