Bile bile lades!

Dondum kaldım arkadaş! Göz göre göre gitti tur, 0-0'ın rövanşında.  Yazık, hak etmediğiniz o paralara!.. Yazık, yıkılan hayallere, onca sevgiye ve beklentiye... Nerede Van Persie? Nerede transfer döneminin baş döndüren yıldızları? Söyleyin, bu mu sizin bize sunacağız Fenerbahçe?

Heyhat!

***

Lucescu turu getirecek madeni maça çıkmadan keşfetmiş. Shakhtar maçın başından beri sağdan yükleniyor. Srna ya uzun orta yapıyor ya da yerden şık vuruşla Gladky'i görüyor. Tutmadı mı, soldan devreye Shevchuk giriyor. O da mı olmadı, üçüncü versiyon; ortadan Marlos-Teixeira paslaşmasıyla Gladky'i kaçırılıyor.

Bir, iki, üç... Tehlike "geliyorum" diye bas bas bağırıyor. Fakat Fenerbahçe'nin golü yiyeceği bu kadar açıkken bizim kenar yönetimi kös kös seyrediyor. Heyhat!.. Ölü toprağı mı serpildi üzerinize be! Biraz gayret! Canlanın; futbol erkek oyunu.

***

Elimde kâğıt kalem, gol olmadan ilk golün şemasını çiziyorum... "Gol" dememek için de dudaklarımı ısırıyorum. Hem de ne ısırmak. İnanın; o an sahaya inip Pereira'nın seyirci kaldığı duruma müdahale şansım olsa, sahanın iki çıt kırıldım mankeni Nani ile Diego'ya "Ya adam gibi oynayın, ya da..." diye kamçılar, Meireles'i lider oyuncu olarak daha bir öne çeker, Şener ile Caner'i de daha ofansif oyuna zorlardım.

Ben bunları düşünürken, Shakhtar tam tarifimdeki gibi golü bulmaz mı? Kahroldum arkadaş. Yahu, bu takımda turu getirecek potansiyel var; niye oynamazlar ki? Ahh!..

***

Pereira'nın ateşleyiciliği, Caner ve De Seoza'nın gayreti sayesinde oyun tam istediğim kıvama gelmişti ki; birinde Sow'un diğerinde Alves'in kafası Pyatov'u mağlup etmeye yetmedi.

...Ve sonra; Kjaer'in hatasında bedeli ödeyen kaleci Volkan oldu, yazık! Penaltı ve maçın adamı Srna; sadece Volkan'ı değil, Aziz Yıldırım'ın "Büyük Fenerbahçe" projesini de bitirdi. 

Dün gece mumla aradığımız Emre Belözoğlu'nun kulaklarını hayırla çınlatıp, başka ufuklara yelken açalım. Geçmiş olsun.