
Erciyes'teydim... Hayırseverler zirvesinde... Haziranın ortasında kar üstünde çocukluğumu yaşadım. Büyük bir heyecan ve coşku ile... Sağım, solum ülkenin en tanınmış simalarıyla dolu. Kimler yok ki, zirvede? Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Beyefendiden tutun da, en başarılı projelere imza atan Enerji Bakanımız Taner Yıldız'a, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'tan, Bakanlarımız Ömer Dinçer, Veysel Eroğlu, Mehmet Aydın'a, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'na yüzlerce mümtaz şahsiyet bir arada.
"SON 10 YILDA 500 MİLYON DOLAR"
Bakıyorum... Gözlerinin içi gülüyor Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin... Nasıl gülmesin ki? Hayırseverler Zirvesi amacına ulaşmış, tam 50 iş adamı Abdullah Gül Üniversitesi Vakfı için 1'er milyon dolar bağışlamış. Dünyanın hangi şehrinde var böyle bir hayır yarışı?
Mutluluktan uçuyorum; Erciyes Üniversitesi Basın Yayın Müdürü Üstün Tuncer, "O para ne ki; Kayserili iş adamları, son 10 yılda tam 500 milyon dolar bağışta bulundular, bu şehirdeki üniversitelere" diye fısıldıyor kulağıma.
Helal olsun!.. İşte, "zengin" diye ben bunlara derim!
O, 50 iş adamının isimlerini soruyorum fakat öğreniyorum ki, "Riya olmasın" diye her biri isimlerinin yazılmasına karşı çıkmış.
Tüylerim diken diken... Şu güzelliğe bakın!
Çok daha büyük iller, bir üniversite kurmakta zorlanırken Kayseri kendini aşmış, 2 devlet, 2 vakıf olmak üzere 4. üniversiteyi kuruyor.
Hem de devlet babanın eline bakmadan; "Veren el, alan elden üstündür" prensibinden hareketle...
Hayırsever Kayserililerin her biri birer fakülte ve yurt binası yapma yarışına başlamışlar bile.
Bu yarışa alkış tutulmaz da ne yapılır?
Allah hepsinden razı olsun!
"GÜL, PRESTİJ ÜNİVERSİTESİ OLACAK"
Başkan Özhaseki diyor ki; "Abdullah Gül Üniversitesi, prestij üniversitesi olacak. Yabancı dilde eğitim yapacak. Ortadoğu'ya açılacak. Yabancı öğrenciler gelecek. Dünyadaki en iyi eğitim kadrosu kurulacak."
İddialı bir açıklama ama biliyorum ki, Özhaseki diyorsa doğrudur!
Kafamda bir endişe beliriyor, "Üniversite sayısı arttıkça, eğitimin kalitesi düşme mi?" ya da "Üniversiteler arasındaki öğrenci ve hoca kapma adına bir kıskançlık yaşanır mı?" diye.
Kayseri'nin 1200-1300'lü yıllarda Alimler Şehri olarak bilindiğine dikkat çeken ve "En büyük yatırım, insana yapılan yatırımdır" diyen Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül beyefendi, "İlim dünyasında kıskançlık olmaz. Kayseri'deki üniversiteler çoktan ortak hareket kararı aldılar bile. Kaldı ki, bilginin egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ülkelerin gelişmişliklerine en büyük katkıyı eğitilmiş insan gücü sağlıyor. Türkiye'de son 8.5 yılda eğitime yapılan yatırım, Milli Savunma Bakanlığı'na bırakılan bütçe kadar. Üniversite sayımız, 70'den 165 çıktı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yemeyip içmeyip eğitime yatırım yapacağız ki, gelecekte onların hepsine sahip olalım istiyoruz. Türkiye çok şükür, o anlayışa geldi. Devlet harcamaları noktasında ilk harcama maddesi eğitim oldu" diyor.
"SAYI ARTI, GÜÇ BİRLİĞİ GELİŞTİ"
Seviniyorum... Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Kayseri'nin Üniversiteler Şehri olması için güç birliği yapacağız' cümlesiyle bu savı doğruluyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Güney, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Hakan Asyalı ve Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca da "Eğitilmiş toplum, medeni toplumdur" diyerek güçlü işbirliğinin önemine vurgu yapıyor.
Olgunluk işte bu...
Zirveden dönerken Enerji Bakanımız Taner Yıldız Bey diyor ki, 2020 yılında Kayseri'nin üniversiteli öğrenci nüfusu tam 100 bini bulacak.
Bu ne demek, biliyor musunuz?
Hayırsever işadamları sayesinde Kayseri'de üniversite öğrencilerinden yeni bir şehir kurulacak.
Bundan daha güzel ne olabilir.
Sağ olsun, başka ellerde ateş olan parayı böyle bir faydaya dönüştüren zenginlerimiz!
Allah sayılarını artırsın!