Daha günler öncesinden Gelsenkirchen adeta Tükiye'nin 82. vilayeti gibiydi. Zavallı Almanlar! kendi ülkelerinde azınlık muamelesi görmeye başlamıştı. Her taraf Türk bayraklarıyla dolmuş, şehri Beşiktaş'ın Chelsea'yle oynayacağı maçın heyecanı kaplamıştı. Nasıl ki bir hafta önce Westfalen, Ali Sami Yen olduysa, dün gece de Auf Arena Stadı, İnönü Stadı kıvamındaydı. Müthiş bir hava, muhteşem bir atmosfer... Dedik ya her yerde Türk damgası vardı. Hatta ikinci yarının başlamasını geciktirmek için sahaya atılan konfetiler tam bize göre bir şark uyanıklığıydı. Bu gecenin sonu da tam Türk işi gibi sona erdi. Yani herşey iyi başlamıştı. Herşey güzel gidiyordu. Ama kötü bitti. Beşiktaş daha maçın başında Chelsea baskısını kırmış başa baş bir mücadele veriyordu. Hatta Pancu o nefis pası uzaya göndermese Beşiktaş belki de en tepeye adını yazdıracaktı. Sürprizleri fazla sevmeyen Luce, bir sürpriz yaparak ligde yan yana oynattığı Sergen-Tümer ikilisinden Tümer'i yanına oturtmuş, Yasin'le oyuna başlamıştı. Bu değişiklik Rumen teknik adamın tedbiri elden bırakmadığının işaretiydi. Ama gol pozisyonu üretmekte Beşiktaş'ın çektiği kabızlık, Chelsea'nin ilk maçtaki Chelsea olmadığının da bir işaretiydi. Önemli eksiklerine rağmen gittikçe takım olma yolunda önemli adımlar atan, takım kurgusunu iyi oturtan Chelsea'nin başımıza "çorap" öreceği gün gibi aşikârdı. Böyle bir görüntü içinde içimizden geçen tek şey "öbür" taraftan hayırlı haberin gelmesiydi. Beşiktaş bu Chelsea karşısında yenilse bile öteki maç berabere bitse, Beşiktaş için yine de hiç bir şey farketmeyecekti. Ancak Beşiktaş ikinci golünü yediği dakikalarda "öteki taraftan" da kara haber gelince Arena'daki düğün alayı, bir anda ölüm sessizliğine gömüldü. Peki şimdi ne olacak? Beşiktaş bu sonuçla artık yoluna UEFA Kupası'nda devam edecek. Durum 0-0'ken öbür maçın da aynı skorla devam ettiği teziyle defansa çekilince golleri kalemizde gördük. Halbuki bu kadar kabuğumuza çekilmesek, biraz rakibin üstüne korkusuzca gitsek çok farklı şeyler yazıyor olacaktık. Ne diyelim yazık oldu, hem de çok yazık. Bizim beceremediğimizi bir çuval gol kaçırdığımız Sparta becerdi. Yine de sağol Beşiktaş. Bu işin UEFA'sı da var!