Bir Denizli klasiği

Allahım bu ne coşku böyle, içim içime sığmıyor! Sıkı dur Türkiye! Beşiktaş'ın zaferler fırtınası başlıyor! Evet, hissediyordum!.. Beşiktaş'ın İngiltere'de Boliç'in bazukasıyla Manchester United karşısında tarih yazan F.Bahçe gibi bir zafer kazanacağını yüreğimin en küçük hücrelerinde hissediyordum! O his gerçek oldu, teşekkürler Tello, o ne füzeydi öyle! Resmen 23 maçtır Old Trafford kaybetmeyen İngilizler'i dize getiren bir füze. O gol unutamayacakları tarihi bir şok oldu. Helal olsun, Beşiktaş'ım! Biliyorumdum ki, büyük bir titizlikle bu zafer planlıyordu Mustafa Hoca, haftalardır. Trabzon deplasmanında da, İnönü'deki F.Bahçe derbisinde de, Old Trafford'ta da ki maçta da aynı tertip, aynı taktik ve aynı oyun vardı: 4-2-3-1. Geriye yaslanan bir Beşiktaş!.. Rakibe geniş alan bırakan ama tempo yükseltmesine izin vermeyen, sinir bozan bir takım. Buna, ister "alan" deyin ister "takım", Trabzonspor ve F.Bahçe'den sonra Old Trafford'ta Manchester United önünde de savunma yaparak destanlaştı Beşiktaş . Helal olsun, Mustafa Denizli ve ekibine! Bir an, İtalya'yı 1982'de Dünya Şampiyonu yapan Enzo Bearzot canlandı gözlerimde. Ama Bearzot değildi, bu zaferin mimarı. Bizim Mustafa Hoca'mızdı. Yüzde 51'ci, "En iyi savunma hücumdur" diyen hocamız! O klasik anlayış, Bobo, Tello, Fink ve Ernst gibi skoru değiştirebilecek oyun zekasına sahip kramponlarla M.United'ı da devirmeyi bildi. Hakkını teslim edelim, Obertan'ı dize getiren İbrahim Üzülmez'in. Welbeck - Obertan işbirliğini boşa çıkaran Rüştü'nün mükemmel kurtarışlarını. Ekrem Dağ'ın harika mücadelesini. Ferrari'nin geçit vermeyen kademe anlayışını. Kısaca A'dan Z'ye bütün Beşiktaşlılar'ı ayakta alkışladım dün gece. İnanın, Sir Alex Ferguson hiç bu kadar paniklememiş görmemiştim. Ama bu zafer yeni sorumluluklar yüklüyor Beşiktaş'a. Şimdi sıra, CSKA'ya geldi. Haydi Kartalım bir zafer daha!