Kaç kişi yazacak bilemem!... Ama dünkü F.Bahçe - Trabzonspor maçında çıplak gözle gördüğüm bir hakem hatasıyla bir penaltıyı anlatarak yazıya başlayacağım! *** Dakika 16... Trabzonsporlu Volkan'ın, Serkan'ı ceza yayının sol çaprazında düşürmesiyle doğan serbest vuruşta F.Bahçe'nin en büyük silahı olan; o ölü toplardan yine birini kullanıyor Alex!.. Vuruşu her zamanki gibi direkt kaleye... Geriden fırlayan Nobre yükseliyor, gerçi kafayı vurmasa da topun istikameti direkt kaleye... Ama hayır yine de o vuruyor kafayı. Bu sırada Luciano hem ofsaytta hem de kaleci Petkoviç'in görüş alanını kapatıyor. Ama hakem Cem Papila yardımcısına da bakarak golü veriyor... Oysa pozisyon bal gibi ofsayt!.. İşte skora tesir eden hakem hatasına en güzel bu. Şimdi gelelim Cem Papila'nın örnek penaltı yorumuna... Fatih Tekke'nin durumu 1-1'e taşıyan golünden sonra Fener bastırıyor, Anelka ceza alanında topu söküyor ve Hüseyin araya girip, Fransız futbolcuyu indiriyor. Karar penaltı! Ve yüzde yüz doğru... Geçelim... Bu ilk gol ofsayt olarak değerlendirilse de maçta galibiyeti hak eden taraf her şeyiyle F.Bahçe'ydi... Neden?.. Her açıdan Trabzonspor'dan daha iyi olduğu için... Sakin, akıllı ve ne istediğini bilerek oynadığı için *** ''Ya hep ya hiç!'' Güya, F.Bahçe maçına bu parolayla çıkmıştı Trabzonspor. Oysa, bordo - mavililerin oyun plânına baktığınızda hiç böyle bir havası yoktu. Şenol Güneş hoca, 4-4-2 düzeninde sahaya sürdüğü onbirde bu düşünceye uygun oyunculara öncelik tanır görünürken Yattara'yı yedek soyundurmuş, bu kanatta A.Gücü'ne iki gol atan Adem'e görev vermişti. Bordo - mavili takımın oyun plânı bilinen golcüleri Fatih Tekke ve Gökdeniz'in kişisel gayretleri dışında etkili olmasına imkan veremezdi, vermedi de. Çünkü onlara top taşıyacak kramponlar, yani hücumu düşünmesi gereken isimler adam markajıyla görevlendirmişti. Mesela forvetteki ikilinin hemen gerisindeki Szymkowiak, Trabzonspor'un hücum hazırlıklarındaki en önemli isim olması gerekirken, çok pasif kaldı. Hep topu ayağına bekledi. Ayrıca Hüseyin, Alex'le adam adama oynuyordu, solundaki Volkan ise Anelka'ya koşu yolu bırakmamak için alan savunması yapıyor ve bu sırada geriden bindirmelerde bulunan Serkan'ı ya kaçırıyor ya da faulle durdurmak zorunda kalıyordu. Bu yüzden bordo - mavililer orta alanı rahat geçemediği gibi ilk yarıda yedikleri tek gol de böyle bir pozisyon neticesinde geldi. İkinci yarı daha cesurdu Trabzonspor... Emrah'ın ileri uzun toplarında Fatih Tekke ve solda Gökdeniz daha hareketliydi. Nitekim Gökdeniz'in şutunu kaleci Rüştü harika bir şekilde kurtardı. Devamında Hüseyin vurdu, Rüştü yine başarılıydı. Özetle Trabzonspor ne taktik ne futbol ne de mücadele olarak galibiyeti hak edecek futbolu sergileyemedi. *** F.Bahçe onca eksiğine rağmen başkent Ankara'daki gibi akılcı bir taktikle başladı karşılaşmaya. Amaçsız koşu ve bindirmeler yerine sahip olduğu silahları kullanmayı yeğledi. Alex ve ölü toplar onlardan biriydi. Sonra Anelka ve Tuncay'ın uzaktan şutları... Derken Nobre'nin hava hakimiyeti ve savunmadan gelen golcü Luciano'nun ani çıkışlarıyla F.Bahçe bir büyük maçı daha kazasız belasız atlatarak şampiyonluk yolunda büyük bir mesafe aldı.