Bir Güneş oyunu!

Türkiye'nin en iyi pas oyunu oynayan iki takımı Beşiktaş ve Fenerbahçe dün Olimpiyat'ta resmen futbol resitali verdi... Güzel futbol için iki takıma da canı yürekten teşekkürler. 

Derbiler; her zaman futbol keyfi az ama adrenalini yüksek karşılaşmalardır. Böyle maçlarda oyun genelde ortada sıkışır ve sonucu şutlar belirler. 

Sistem!

Vitor Pereira için artık eleştiri zamanı gelmiştir. Ligin 6. haftası oynanıyor ama ortada hâlâ Fenerbahçe takımı yok, hep bireysel becerilerle yol almaya çalışan koca takım yazık! Bugüne kadar da böyle geldi. Ayrıca takımın ne oynadığı belli değil; 4-5-1 mi, 4-4-2 mi yoksa 4-3-3 mü? Birileri Portekizli teknik adama en kötü kararın, kararsızlıktan daha iyi olduğunu hatırlatmalı ki, Fenerbahçe artık ne oynayacağına karar verebilsin.

Şenol Güneş sınırlı kaynaklardan zafer çıkaracak kadar büyük hoca. Farkı; sahaya çıkan on birler ve oyun içi hamlelerde saklı. Güneş'in takım savunmasını güçlendirmeyi amaçlayan Quaresma yerine Oğuzhan'la maça başlaması ne kadar doğruysa Pereira'nın lidersiz Fenerbahçe'de Diego ve Van Persie'yi kenarda bırakması o kadar yanlıştı. Neden?

Maça Volkan Şen ile başlamamışsan, Fernadao'yu oynatmanın anlamı yok. Nitekim ilk yarıda pas yanlışı yüzünden bu futbolcu üç net pozisyonu değerlendiremedi. Markovic sakatlanmasa Volkan Şen'in oyuna gireceği de yoktu. Söyleyin, böyle futbolcu ve maç kazanılır mı hiç?  

Oğuzhan, Beşiktaş'ın emniyet supabı; hem ofansif hem de defansif özelliğiyle. Sakatlık sonrası o psikoloji ile iyi bir sınav verdi dün Ozan, Meireless ve Topal'ın karşısında.

Ersan, Sosa ve Gökhan Töre dün Beşiktaş'ın etkili isimleriydi. En etkilisi ise tartışmasız Mario Gomez'di.

Beşiktaş'ın ilk yarıdaki iki golü de duran toplardan geldi. Gecenin talihsiz talihlisi biri kendi kalesine diğeri Beşiktaş ağlarına iki gol atan Kjaer'di sakın onu da Tosic attı hatırlatmasını yapmayın. Ben o golü Kjaer'e yazarım.

Özetlersek derbi fakiri Beşiktaş'ın uzun aradan sonra ilk defa yüzü güldüren adam hiç tartışmasız Şenol Güneş'tir.