Her şey öyle güzel ki... Sanki, gün ilk kez ağarıyor. Ege'den uçan güvercinler, Marmara semalarında; tarihi barışa kanat çırpıyor. Türk ve Yunan halkları; G.Saray ile Olympiakos'un renklerinde, tek vücut olmuş, vuslatı kutluyor... Tıpkı, Başbakan Bülent Ecevit'in yıllar önce yazdığı "kardeşlik" şiirindeki gibi. Sahi ne oldu, kedi ile farenin oyununa? Dedik ya, masal gibi her şey! Türkiye dostluğa, hazır... 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası aşkına... Hayaldi, gerçek oldu! Atatürk Olimpiyat Stadı, tarihi gecede tarihi bir maçla; fiziken ve fiilen faaliyete geçti. Pilonlar, bunun için yandı... İstanbul ışıl ışıl... Atatürk Olimpiyat Stadı'nda görkemli ve muhteşem! Gecenin karanlığı doğacak güneşi müjdelercesine... Eksik, kusur yok mu, var elbet. Yollar ve olimpik kültür parkı! Ama, bir hayali bu noktaya getiren bu millet, makyaj niteliğindeki dekoratif başarıyı da gerçekleştirir elbet. Bir küçük not, bilhassa Bayındırlık Bakanlığı'na... Olimpiyat Stadı'na giden yolların yapımına hız verin. Bir an önce bitirin, bitirin ki... İstanbul'un olimpiyatları hak ettiğini, sadece insanıyla, tesisiyle ve sporcusuyla değil hükümet olarak da gösterebilelim! Gelelim maça!.. Adı üstünde, bir dostluk maçı... Ama, kora kor, dişe diş bir mücadele... Avrupa aslanı Cimbom, Fatih Terim ile bir başka güzel. İmparator Baliç'i ilk 11'de oynatmamakta haklıydı. Çünkü Boşnak futbolcu daha önceki maçlarda iyi bir görüntü vermedi. Baliç, önceki maçlarda hem yerini yadırgıyordu, hem de "Ben bir yıldızım" havasında oynuyordu. Açısı darken bile kaleye vurmayı düşünüyordu. Unutulmamalı ki; Baliç kollektif oyundaki bir yıldız olarak, G.Saray'a daha faydalı olabilir. Sanıyorum Fatih Terim onu 11'e almamakla ders verdi. Felipe'yi ağzı açık izliyor insan... Futbol zekası ve tekniği fevkalade... Sanki maçtan maça kendine olan güveni daha da artıyor. İlk günlerdeki çekingenliği yok. İkili mücadelelere korkusuzca giriyor. Saha içindeki parselini de büyütüyor. Bir de şut atsa, dört dörtlük olacak... Berkant hızlı tren gibi... Bir hat üzerinde çok çabuk, çok dikkatli hareket ediyor. Fuleli koşularla ortasahayı mükemmel geçiyor. Attığı gol de klasına yakışıyor. Bu haliyle Milli Takım'a abone olur. Son bir cümle de maçın hakemi Ali Aydın'a. Sözüm ona G.Saray seyircisi ile barışması istenmiş bu maçta. Ama sonuca tesir eden iki ktritik hata yaptı. İlkinde Olympiakos'un penaltısını es geçti, ikincisinde ise G.Saray'ın attığı bir golde önce santrayı gösterdi, ardından kararından vaz geçti.