Off ki... Off! Anlamak mümkün değil, şu bizim ligdeki yabancı teknik adamları!.. Bir gün önce Gerets'in Beşiktaş ve dün gece de Zico'nun Sivasspor karşısına sürdüğü on biri görüp de şaşırmamak mümkün mü, dondum kaldım. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Eğer bu iki teknik adam uygulamalarıyla bu ülkenin futbol değerleriyle dalga geçmiyor ise düpedüz futbolumuzla kumar oynuyorlar Maalesef gerçek bu! Bu iki teknik adamın oyuncu tercihlerini görünce, aklıma öğrencilerini kumar oynarken yakalayan Eflatun geldi. ..Ve onun şu öğüdünü hatırlatmak istedim, bu noktada... "Kaybettiğiniz paraya (bu bölümü 'puana' diye düzeltelim) değil ama zamana üzülüyorum!" Maalesef bu kafa, bu anlayışı ve bu futbolla F.Bahçe'nin puan farkına rağmen şampiyon olması zor. Neden mi? O kadar çok neden var ki, ben burada maça çıkan on birden başlayarak ilk aklıma gelenleri sayayım... Ama önce, Sivas maçını dün birlikte seyrettiğim üç Alman gazetecinin şu yorumunu nakledeyim size; "Böyle güzel bir stada, böyle coşkulu bir taraftara sahip olan F.Bahçe'nin Sivasspor'a farklı yenmesi gerekir!" Ancak, bir gerçek var ki, Sepp Piontek'le başlayıp, Fatih Terim ve Mustafa Denizli ile devam eden o başarılı nesil; Ertuğrul Sağlam, Bülent Korkmaz, Aykut Kocaman ve dün Sivasspor'un başındaki "Mehmetçik" namıyla meşhur Bülent Uygun, "Artık biz de büyükleri çalıştırabilecek bilgi, beceri ve liyakattayız" diye haykırıyorlar. Nitekim, dün iki takım arasındaki en büyük fark, teknik adamlardaydı. Futbolun "Beyaz Pele"si Zico dün elindeki elması işleyip, pırlanta yapamadı. Ama bizim Bülent Hoca, kıt imkanlar içinde F.Bahçe ile başa baş hatta daha öte mücadele eden bir takım sürdü sahaya, tebrikler. Zico'nun yanlışı neredeydi? Deniz, Mehmet Yozgatlı ve Semih gibi oyuncular kulübede otururken, o fanteziye yöneldi. Edu ve Lugano'nun olmadığı bir haftada Can'ı önde çakar almaz çakmak misali gol atmayı bir türlü beceremeyen Kezman'la başladı maça. Daha da önemlisi on birin en zayıf tarafı, Alex'e, Tümer'e, Appiah ve Aurelio'ya rağmen orta sahasıydı. F.Bahçe bu bölgede felçli bir hasta gibiydi. Maçın başında Tuncay ile öne geçmiş olmalarına rağmen o kadar çok pas hatası yaptılar ki, pes doğrusu. Eh bu kadar hatanın olduğu yerde Sivasspor da boş duracak değil ya? Önce Cem Can ile 25 metreden golü bulup, durumu eşitledi, sonra da bir ölü topta Servet'inkafası ile 2-1 öne geçti. Şaşırdığım nokta; F.Bahçe ikinci yarıya başlarken de, Zico'nun hiçbir değişiklik yapmamış olmasıydı. Ama sonra kenardan birileri müdahale mi etti, yoksa tribünlerden yükselen "Zico istifa" protestolarını mı duydu ne, hemen değişikliği yaptı. İyi ki de yaptı da, F.Bahçelileri rahatlattı. Mehmet Yozgatlı oyuna girer girmez golünü atıp, Zico'ya selamını çaktı. Ne diyelim, bu anlayış ile bu F.Bahçe'nin bu kadar oynaması normal... Normal olmayan Sivasspor'un girdiği onca pozisyonda bir üçüncü golü bulamaması. Bu noktada da Serdar'ın hakkını teslim edelim. İlk resmi maçında güven topladı.