Bu Fener bambaşka

Galiba... Bu sene herkes Fenerbahçeli olacak... Göz kamaştıran bir kadro, son derece zeki ve hırslı bir teknik adam, başta Başkan Aziz Yıldırım olmak üzere güçlü, etkili ve ne istediğini her zamankinden daha bilen bir yönetim. 

Dahası; yıldız yağmuruna dönen ve havada uçan milyon avrolar ile zihinlerde uyanan "Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" sorusuna cevap aradığınızda öğreniyorsunuz ki, bütün bu heyecan ve değişimin Fenerbahçe'ye maliyeti, (geçen sezondan bugüne) 15 milyon avroluk ek bir yük getiriyor. 

Onun da bütçelemesini Başkan Yıldırım kafasında yapmış; "Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kaldığımızda kârâ geçeriz" diye özetliyor. 

Evdeki hesap çarşıya uyar mı, diye düşünenler olabilir. Kanaatim şu ki, teknik direktör Pereira her ne kadar "Maç oynamadan şampiyon olunmuyor" dese de, takım içi rekabet inanılmaz güç kazanmış. Hemen hemen her mevkide müthiş bir forma savaşı var. Tek kuşku duyulan bölge sağ kanat, aldığım haberlere göre orası için de bir arayış var ama şimdilik açık etmiyorlar. 

Eh, o kadar eksik de olsun yani. 

Geçelim kamp ortamına.

Büyüleyici bir alan Fenerbahçe'nin "kamp yeri" diye seçtiği 1300 rakımlı  Bıçkıyanlı köyü mücavir alanındaki Topuk Yaylası... Yemyeşil bir çevre, bol oksijen ve çam kokuları arasında muhteşem bir göletin civarına kurulan 3 çim saha, 88 oda, restoran, kafe, toplantı salonu, tenis kortu ve kapalı salondan oluşan tesisler oldukça etkileyici. 

Fenerbahçe'nin efsane kaptanı Müjdat Yetkiner, "Ben 17 sene futbol oynadım, dünyanın birçok ülkesinde kamp yaptım, böyle bir tesis görmedim" diye hayranlığını dile getiriyor. 

Serde gazetecilik var ya, illa da bir eksik arıyoruz, "o kadar da abartmayın" diyebilmek için. 

Laf aramızda buluyorum da, "Her şeyi yapmışlar ama konferans salonu yok" diyorum. 

Yönetici Nihat Özbağ, "O da yapılacak 500 kişilik salon için izin bekliyoruz" diyor. 

Ne diyelim, tesisler tek kelimeyle muhteşem. 

Nitekim teknik direktör Vitor Pereira ve yeni yıldız Nani de bu muhteşemliği "büyülendim" itirafı ile sosyal medyadan "Bu tesisler Fenerbahçe'nin" diye dünyaya duyurmuşlar. Yeni transfer Van Persie de bundan etkilenmiş. 

Hele Başkan Aziz Yıldırım'ın o çocuksu saflık içinde yaşadığı heyecan ve büyük bir gururla tesisleri gezdirirken duyduğu mutluluğu görmelisiniz. Bir insan kulübüne ve işine bu kadar mı aşık olur? 

Laf aramız da kontra sorular karşısında bir de şekeri yükselmese şeker gibi spor adamı olacak ama kimse mükemmel olamıyor işte.