Bu futbol Atletico'ya yetmez

Hem Galatasaray hem de Hamza Hamzaoğlu için "kolay gibi görünen zor maçtı" Mersin İdman Yurdu karşılaşması.  Ufuktaki Şampiyonlar Ligi maçı ve geride kalan Osmanlı yenilgisi hayli germişti Galatasaray'ı. Mesut Bakkal Hoca'yı iyi tanırım, akılcı ama bir o kadar da mücadeleci ve inatçıdır. Ayrıca Galatasaray'ın da kâbusudur.

Dahası; ligin ilk hatalarında üst üstte üç maçını kaybetmiş bir teknik adam ve takım ne yapar?

Dördüncü maçında canını dişine takar, varını-yoğunu ortaya koyar ve bu karşılaşmayı kazanmaya bakar, değil mi?

Mesut Hoca da öyle yaptı... 4-1-2-3 düzeninde sahaya sürdüğü oyuncularına "Sizden bu maçı kazanmanızı istiyorum. Her şeyinizi ortaya koyun!" talimatını vermişti. 

Cesareti görüyor musunuz, İstanbul'a deplasmana geliyorsun ve Galatasaray gibi takıma karşı 3 forvetle oynuyorsun. Bu Don Kişot'luk değil mi ama hayır.

Maç başladığında gördük ki, Sarı-kırmızılıların korkulu rüyası Bakkal'ın yönetimindeki Mersin İdman Yurdu, Nakoulma, Welliton ve Khalili ile önde kâbus gibi çöktü Galatasaray'ın üstüne. Galatasaray savunmasındaki 4 oyuncuyu da çakılı bek durumuna soktu. 

Hamza Hoca yönetimindeki Galatasaray bu baskın futbolun üstesinden nasıl gelebilirdi? Bunun iki yolu vardı. Ya Sneijder gibi dünya yıldızının şık şutlarından üreteceği şok gol sayesinde ya da Sneijder, Yasin, Burak ve Padolski dörtlüsünün organize atağından gelecek bir golle. 

Nitekim öyle de oldu. Maçın adamı Nakoulma'ın asistinde Welliton ile Mersin golü bulduğunda Sneijder-Padolski ikilisi sahne aldı ve Galatasaray'ı evinde 2. kez kaybetmekten kurtardı. 

Ancak şu bir gerçek ki, her ne kadar Burak, Sneijder, Selçuk ve Padolski ile Galatasaray, Mersin'i ikinci yarıda topa tutup, Muammer'i kalesinde panterleştirse de bu futbol, Atletico Madrid'i yenmeye yetmez.   Bu arada maçın sonunda gördüğü kırmızı kart Selçuk'a yakışmadı. Daha kontrollü ve sakin olması lazımdı.  

MAÇIN ADAMI:  Khalili'nin 77'de kaçırdığı gol

KIRILMA ANI: Muammer Zülfikar Yıldırım