Bu gidiş nereye?

Bu gidiş nereye? Ne oldu bize böyle? Ev sahibi ile kiracı arasında vahşete dönüşen bir şiddet!.. Maça giden iki takımın sporseverleri arasında yaşanan şiddet! Söyleyin... Ne oldu da ''eğlenme'' ile ''eğlencelik '' olmayı birbirine karıştırır olduk? Ah kızlar!.. Ne oldu böyle iffet ve haya duygunuza? Eğlenmek, alkol komasına girip, etrafınızda tacizciler oluşturmak mıdır? Sonra, huzur ve sükununuzu temine gelen polise karşı hakaret ve şiddete mi dönüşmeli gecenin finali? Geçelim... Ah benim kamuoyu adına görev yapan sorunlu, pardon sorumlu (!) medyam... Anlı şanlı yazarlar, çizerler ve ressamlar... Sorarım size, ''Laik olmak, Üsküdar sahillerinde çoluk çocuğun önünde alkol mü almaktır? Alkolik olmayı teşhir mi etmektir?'' Vay benim güzel yurdumun ucuz kahramanları!.. Söyleyin Allah aşkına! Bu ne marjinalliktir? Bu ne bağnazlıktır? Bu ne ahlaksızlık, ne aymazlıktır!.. Şair Murathan Mungan'ın dediği gibi; ''Bir küfür gibi kara, kayış dilini ver, binlerce kez açıklasam da, dilini çözemediğim ihanet'' değil midir bu? Geçelim... Söyleyin!.. Ne oldu bizim insani değerlerimize? Ne oldu sevgi dolu yüreğimize? Asırlar boyu kulaklara sufle edilen ''Komşu komşunun külüne muhtaçtır'' ve ''Kul hakkı ödenmeden cennete girilmez'' düsturuna. Ne oldu da, ''Tabanca, orak ve kazma!..'' ev sahibi ile kiracı anlaşmazlıklarında yardımına baş vurulan ilk aletler oluverdi? Ne oldu da sıradan bir tahliyenin finali Sicilya Mafyası'nın bile vicdanlarını sızlatacak şekilde 1 ölü, 3 yaralı vahşetine dönüşür oldu? Sorarım size!... Bu güzel ülkenin sağduyulu insanları neden bu kadar hoşgörüsüz ve gerilim içinde? Lütfen iyice düşünün!.. Düşünün de bu gidişin sonu nereye varacak onu söyleyin bize. Bir Gökçek oyunu Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ile Futbol Federasyonu arasındaki soğuk savaşı duymayan, bilmeyen kalmadı. Yine, AKP'nin bir onur mücadelesi haline getirdiği Ulusoy'u devirme girişimine karşı Haluk Beye kol kanat geren kişinin de AKP'nin en saygın büyükşehir belediye başkanlarından biri olan Melih Gökçek'in olduğunu da bilmeyen yok. Fakat geçenlerde, Ulusoy-Gökçek dayanışması için bir dostumuz ilginç bir bilgi aktardı bize. Bilgiyi paylaşalım. "Melih Gökçek Bey akıllı, zeki biri... Futbolun gücünü biliyor. Futbol Federasyonu Başkanlığı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı kadar karizmatik olduğunu da biliyor. O yüzden, Futbol Federasyonu Başkanlığı'na oynuyor. Haluk Beyi de o yüzden destekliyor. Yarın, genel kurula gidildiğinde Haluk Ulusoy'un 70 veya 80 oyunu otomatikman yanına alacak Gökçek Başkan!" Bu bilgi doğru mu, yanlış mı bilmem! Ancak bildiğim bir şey var... Melih Beyi Futbol Federasyonu Başkanlığı keser mi? Fener'in gururları F.Bahçeliler, teknik direktör olarak Zico'yu tartışadursun. F.Bahçe'yi 103 golle rekora taşıyıp, şampiyon yapan efsaneleri bugünün alkışlanan birer hocaları... Kimler mi? İşte efsaneler: A Milli Takım'da Oğuz Çetin... Ankaraspor'da Aykut Kocaman... Sivasspor'da Bülent Uygun... ve Bursaspor'da Engin İpekoğlu... Hepsi de mütevazı, hepsi de beyefendi... Hepsi de adam gibi adam. Ne mutlu futboluma... Ne mutlu, yeni hocalarımıza!