Başlama vuruşu, Samsunspor-Beşiktaş maçıyla yapılıyor... ... Ve perde bugün açılıyor. Süper Lig, yeni heyecanlar ve yenilenen takımlarla start alıyor. Futbolumuz için hayırlı ve uğurlu olsun... HHH İlginçtir... Önceki yıllarda, muhatap olduğumuz ''Şampiyon kim olur?'' sorusu, bu sezon hayli biçim değiştirmiş... Sorulardada yorumlarda artık peşin hüküm yok. Aksine, daha umutlu ve daha iddialı bir beklenti hakim millette... HHH ''Üç büyükler''; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray... Ya da Trabzonspor'la birlikte ''dört büyükler''. Artık, bu takımlara ''banko şampiyon olur'' diyenlerin sayısı, demeyenlere nazaran daha az. Ayrıca, yeni dönemdeki beklentilerin ortak noktası şu: ''Bu sezon beşinci büyük çıkar ve Süper Lig bozuk plak gibi aynı takımlar üzerinde dönüp dolaşmaktan kurtulur!'' HHH Peki, futbolseverleri bu kadar umutlandıran sebepler ne? HHH Birincisi, kulüpler arasındaki güç dengesinin zayflardan yana kuvvet kazanması... Güçlü ile zayıf arasındaki güç dengesinin zayıf olandan yana iyileşmesi... Bosman Kanunları ve UEFA Kriterleri'nin telafuz edilmeye başlamadığı günden beri, kulüp yapılanmalarını daha ideal ölçülere taşıma çabası... Bunun, Gençlerbirliği, Gaziantepspor ve Ankaragücü gibi kulüplerde artık semeresini vermeye başlamış olması. Yani, ''Şampiyonluk'' olgusunun dört büyükler dışındaki takımlar için ulaşılamaz bir erk olma özelliğinin kaybolması... Buna karşılık, büyüklerin enerjisini Süper Lig'de tüketmek yerine Avrupa kupalarına taşıması... Orada kalıcı başarılara imza atmaları... HHH İkinci ve en önemli unsur... Hakem olgusu... İlginçtir, halkta Bülent Yavuz'un başkanı olduğu MHK ve hakemlik müessesesine karşı büyük bir güven oluşmuş... Futbolseverin inandığı şey şu... ''Bu sezon oyun kaideleri her takım için eşit olacak... Yorum ve uygulamalarda geçmiş yıllardaki gibi, çifte standartlar yaşanmayacak!'' Amma, buna rağmen bir de hasret var... Vatandaş diyor ki: ''Hakemlerin kalitesi çok yükseldi ama Şampiyonlar Ligi'nde final yöneten bir hakemimiz hâlâ yok... Ali Aydın ya da bir başka hakemimiz neden böyle gururu hak etmiş olmasın!'' Hemen belirtelim... Yeni sezona yönelik beklentilerde böyle bir arzu da var. HHH Bir başka önemli konu da şu... Karizma ve kariyer kavramlarının, günümüz futbolunda pek de geçerliliği yok. Çünkü, bugünün futbolcuları, kuvvetli bir şahsiyete sahipler ve meslek bilinci içinde sorumluluklarının hakkını verebilmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Ayrıca algılama ve kendilerini anlatabilme becerileri de hayli yüksek... O yüzden ''benim'' diyen teknik adamlardan çok ''biz'' diyenler daha revaçta... Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyan Lucescu, Trabzonspor'a kupa kazandıran Samet Aybaba gibi ve futbolun doğrularını bildiğine ve uygulattığına inanılan Ersun Yanal gibi teknik adamlar, bu türe örnek ve gönüllerde kabul gören hocalar. HHH Özetlersek, bu sezon sürprizlere açık ama daha fair bir Süper Lig izleyeceğiz, gibi geliyor bana...