Bu son olsun

A -
A +

Barcelona maçının kötü izlerini G.Saray, ne yazık ki dün gece de silemedi... İstanbul'da Barcelona'dan sonra Brugge'e da puan bırakan Cimbom, Şampiyonlar Ligi'ndeki ikinci tur şansını şimdi daha da zora soktu.  G.Saray adına ilk 45 diş ağrısı, ikinci 45 adeta kabir azabı oldu... O, Avrupa'yı titreten eski G.Saray'dan bir nebze eser yoktu. Devler Ligi'nin bankosu sanki evinde yabancı gibiydi. Belli ki, 2-0'lık Barcelona maçının paniğini hâlâ atlatabilmiş değildi. Bu konuda; ne mentor Acar Baltaş'ın terapileri, ne de Fatih Terim'in telkin ve Barcelona maçının onbiri üzerindeki oynamaları fayda etmişti...  Savunmada Almaguer'in yerine Emre, orta alanda hasta olan Ergün'ün yerine preste Batista'ya yardımcı olması için Suat ve hücumda da Christian'ın yerine Arif'le iyi bir diyalog içinde olan Ümit Karan'a yer vermişti Terim. Bir de Terim'in Brugge maçı kadar değer verdiği Hasan Şaş unsuru vardı... Kafası transfer dedikodularıyla karışık olan Hasan Şaş'ı da kazanmak isteyen G.Saray'ın ne yazık ki dün iyi niyetle ektiği tohumların hiç biri yeşermedi. Bunun da nedenleri belliydi. 1. Gereksiz panik ve telaş... Buna bağlı olarak yapılan pas yanlışları ve kale önünde Arif, Ümit Karan ve Hasan Şaş ile kullanılamayan fırsatlar... 2. Felipe'nin ağır oyunu ve hedefi bulmayan pasları... Hasan Şaş'ın isteksizliği... Suat'ın orta alan ile savunma arasındaki kararsızlığı... Sonradan oyuna giren Baliç'in tutukluğu... 3. Savunmada Emre, Bülent ve Ümit Davala'nın Verheyen, Lange ve Van der Heyden ile adam adama oynayarak hücuma destek vermemeleri G.Saray'ı böyle bir sona mahkum etti.  Bu saatten sonra Cimbom için söylenecek şey "Atı alan Üsküdar'ı geçmeden titre ve kendine dön".

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.