Runje ne yapsın? Çizgide yakalanan bir defansın önünde ne Beşiktaş'ın kalecisi, ne yapsın orta sahası topa basmayan bir takımın gerisindeki savunma? İtiraf ediyorum. Böyle heyecanlı, böyle tempolu, böyle iddialı ve böylesine gerilimli bir maç seyretmedim son yıllarda. Korkunç bir şartlanma. Allah'ım olmaz böyle bir inanmışlık. Sanırsınız ki; Bursaspor dünya şampiyonluğuna oynuyor. Dalga dalga, akın akın, pirenhalar gibi saldırdılar, kupa şampiyonu Beşiktaş'ın üstüne. Korku ve dehşet saçarak. Öyle bir hücum ettiler ki, göze göz, dişe diş. Oysa, herkesin ortak dileği değil miydi, "Anneler ağlamasın" söylemi Anneler Günü'nde? Böyle bir atmosferde Beşiktaş en etkili iki ismi Nobre ve Koray'ı kulübede oturtarak ve ayakları titreyerek çıkmıştı sahaya. En başta Tigana telaş ve panik içindeydi. Daha maçın başında 4. hakem Hakan Özkan'la kavgaya tutuştu. Ardından sevgili Ali Gültiken. Fakat Bursa tribünleri barut gibiydi. Onların korku veren tezahüratına boyun eğip, sonunda ikisi de kulübeye çekildiler. "Futbolun içinde sindirme var mı?" diye soranlar için Bursa-Beşiktaş mücadelesinden daha çarpıcı bir örnek olamaz! Beşiktaş'ın forvetteki ikilisi Bobo ve Gökhan Güleç'ti. Ancak oyunu geride kabullenen Güleç, "Gol" için sorumluluk almaya yanaşmadı. Buna karşılık sol kanattan hamleleri, Bursaspor savunmasına dönen Ricardinho'nun zaman zaman içeri girerek hücuma katılması da amaçsız kaldı. Ligde kritik durumda bulunan yeşil-beyazlılar, sporun "Barış, kardeşlik ve dostluk" yönünü askıya almış, kendilerini küme düşürdüğüne inandıkları Beşiktaş'tan üç yıl öncesinin hesabını sorarcasına sert bir havada, "Ne pahasına olursa olsun bu maçı alacağız" diyorlardı. Nitekim şakalarının olmadığını da Cumhur, Sinan ve Frasineanu'nun müthiş golleriyle gösterdiler. Ancak benim merak ettiğim şey şu: "Sevgili Engin İpekoğlu Hocam, Can Cumhur, F.Bahçe maçında neredeydi?" Demek ki, insan inanınca ya Ferhat gibi dağları delebiliyor, ya da Bursaspor gibi Kupa şampiyonu Beşiktaş'ı yenebiliyor!.. Kupa şampiyonluğu ile bu sezonki ödevini tamamladığına inanan Beşiktaşlı oyunculara küçük sorum var: "Dünkü futboldan ne anladınız?"