Büyük F.Bahçe'nin futbolu

A -
A +

F.Bahçe'nin büyüklüğü tartışılmaz!.. O büyüklük ne Avrupa başarısıyla ölçülür ne de Randers gibi sıra takımları karşısındaki fark getirmeyen futbolla. *** F.Bahçe gücünü kendi kamuoyundan; zenginler kulübü gibi olan genel kurulundan, en büyük rakibi G.Saray yönetiminin gıdım gıdım harcadığı parayı, aynı piyasada hovardaca harcamasından alır. Mesela, G.Saray zar zor, kelepir fiyatına İnamato'yu getirirken, F.Bahçe bir kalemde 55 milyon euro harcayarak Edu, Lugano, Kezman ve Deivid ile kadrosunu takviye ederek, "Var mı, benden daha büyüğü?" diye bu alemde havasını basar! Ve o, gücünü daha sezon başında kendisini şampiyon ilân eden bizim medyadan alır. Fakat bütün bunlar, F.Bahçe'yi Barcelona gibi göstermeye yetmez... *** Şimdi gelelim sadede... Hafta arasında yazdığım gibi, yeni F.Bahçe'nin bugün de en büyük hastalığı defans ve hücumda hava hakimiyetinin olmaması. Nitekim Ganalı Fall'un attığı kafa golü bunun en büyük ispatı. Geçelim... F.Bahçe hâlâ forvetsiz oynuyor... Deivid ve Kezman bu halleriyle bayan futbol takımında bile oynayamaz!.. Onca kaçırılan pozisyondan sonra Kezman önüne aldığı topu sert bir vuruşla gol yapmasına rağmen değişmiş değil bu kanaatim. İkisi de ağır ve çıt kırıldım, dokundum mu düşüyor. Nitekim, maçın hakemi Franz-Xaver Wack, Kezman'ın ceza sahasında düştüğü ve F.Bahçe'nin penaltı beklediği iki pozisyona da "devam" dedi bu yüzden. Kezman o pozisyonlarda ayakta kalabilmiş olsa, F.Bahçe 1-1'den sonra tek kale oynadığı maçta gol rekoru kırardı. Bu futbolcuların ikisi de dünkü görüntüleriyle golcülükte Nobre'nin kramponunu, futbolculukta Anelka'nın formasını arattılar. *** Gelelim savunmaya... Ganalı D.Fall'un attığı kafa golünü gördünüz mü? İddia ediyorum, 2. Lig B'de bile bu kadar basit kafa topu vurdurmazlar adama... Luciano bir tarafa Servet, Deniz ve Önder'den hiç biri o kafayı vurdurmazdı. Yazık!.. F.Bahçe'ye beraberlik golünü hazırlayan Kerim'i hücum düşüncesinden dolayı alkışlıyorum. Danimarka savunmasını panikleten ve R.Pedersen'in ters vuruşuyla F.Bahçe'ye beraberlik golünü getiren sert şutu Kerim'in yıldızını artırdı. Ancak bu genç futbolcuya küçük bir tavsiyem var. Rakip atağa kalktığında çok içeri giriyor, gerisinde koca bir alan bırakıyor, o bölgeye atılan muz ortalar veya her ters top, F.Bahçe için büyük tehlike olur. Çünkü bugünkü F.Bahçe savunmasında henüz kademe anlayışı da oturmuş değil. Bizden uyarması! Uğur Boral çok çalışkan ve çok iyi niyetliydi. Ama bunlar güçlü savunma için yeterli değil. Hiç kimse kusura bakmasın!.. Hiçbir teknik adam elinde Ümit gibi tecrübeli ve oyunu radar gibi okuyan bir oyuncu varken ilk on birde dünkü Uğur'a şans vermez... Nitekim Zico da onu yapıyor. Eğer dün Ümit cezalı olmasa, Uğur forma şansı bulamazdı. *** Yazının son bölümünde yiğidin hakkını yiğide verelim... Tümer, Tuncay ve Kerim, F.Bahçe'nin en iyileriydi. Maestro Alex ise Yanchev'in markajından kurtulamadı. Brezilyalı virtüöz bir kere sıyrılır gibi oldu ama onda da kaleci Jensen'e takılıp kaldı. *** Sonuç olarak, zayıf rakibi karşısında galip gelmeyi bilen F.Bahçe, bu skorla Danimarka temsilcisi Randers'i deplasmanda eler gelir. Ama gruplarda ne yapar onu bilemem!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.