Çakır izin vermedi

Beşiktaş-Kasımpaşa maçında altı gol var ama o altın puanı getiren coşku ve heyecan ne yazık ki yok?Adalet! Sesimi duyuyorsan ortaya çık!

Geçelim!

Rehavet mi desem, boş vermişlik mi bilmem ama bildiğim bir şey var ki; ilk defa Beşiktaş'ı bu kadar dağınık gördüm.

Diyeceksiniz ki; ne dağınıklığı bu?

Bakın... Eren Derdiyok'un yıldızlaştığı gecede, Hollandalı, Başakşehir'den vurdu, ses Beşiktaş'tan 'Donk' diye işitildi.

Tamam, kaleci Tolga'nın seyretmek dışında o gollerde yapacağı fazla bir şeyi yok ama nerede alan savunması ve nerede adam paylaşımı? Pardon! Bir şey daha...

Sahi, nerede o Antalyaspor'a 5 atan Beşiktaş? Futbol beceri oyunu olduğu kadar aynı zamanda disiplin ve özveri oyundur, arkadaş. Rhodolfo ve Gomez'in golüne rağmen Kasımpaşa'da Eren var, Derdiyok, Beşiktaş'ın derdi çok, diyecektim ki, Cüneyt Çakır, penaltı kararı vermez mi? Dondum kaldım...

O nasıl penaltı hocam; top ele mi gitti yoksa el topa mı? Eğer temas varsa, çarpma mı, oynama mı?

Dahası, Donk'u gören göz, Atiba'yı görmez mi? Bu niyet okumayla verilen "Penaltı" kararını; Löw'e nasıl anlatırız, hocam?

Geçiniz.

Quaresma'nın keyfe keder ego oyununa ve Necip'in kırılganlığına prim tanımayan Şenol Güneş'in devre arasındaki Sosa - Gökhan hamlesi olmasa lider Beşiktaş dün gece Kasımpaşa'nın akşam çayına kek olurdu.

Löw'ün takibe aldığı Gomez'e de yeterince top gelmediği gibi Alman panzeri tek gol dışında kendini gösterme şansını da bulamadı. 

Rıza Çalımbay ve yönetimindeki Kasımpaşa'nın hakkını teslim edelim. Takım savunması en iyi yapan ekip, onlar. İkinci bölgede Oğuzhan, Quaresma ve Olcay'ı, Hakan Arslan ve Adem Büyük'ün etkili futbolu ile başarıyla kontrol eden yine onlar. Topa sahip olduklarında, Tunay, Eren Derdiyok ve Donk ile Beşiktaş'ın kalesinde ablukaya alıp, goller bulan onlar. Aslında galibiyeti hak eden de onlar.

Ama? Böyle durumlarda bizim ligde büyük balık küçük balığı ham ediyor? Ne diyelim; bizde futbol gücü, gücü yetene!
Maçın adamı: Eren Derdiyok
Kırılma anı: Cüneyt Çakır'ın penaltı kararı