O çığlık!
O feryat!
O haykırış!
O nida!
Hâlâ kulaklarımda çınlıyor, ruhumda, beynimde ve bütün benliğimde şimşek gibi çakıyor!
“LÜTFEN YARDIM EDİN, LÜTFEN”
Daha ilk günün sabahında... Kahramanmaraş Pazarcık’ta meydana gelen Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Hatay’ı da etkisi altına alan 7.7 büyüklüğündeki deprem sonrası göz yaşları arasında yaptığı sosyal medya hesabından Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel'in yaptığı yardım çağrısı hâlâ bugünkü tazeliğinde ruhumda yankılanıyor:
“Lütfen yardım, lütfen.
Ne kadar imkan varsa göndermenizi istiyorum lütfen.
Çevre illerde aynı şekilde.
Sadece Hatay-Antakya değil…
Allah rızası için insanlar burada çok kötü”
Volkan Hoca'yı futbolculuğundan beri tanırım. Sahada o sert, hırçın, gergin ve sinirli insanın ruhunun derinliklerinde nasıl bir kadife yürek ve ne büyük insani değer taşıdığını Fenerbahçe ve Milli Takım günlerinden beri en yakından müşahade eden biriyim.
TAŞ DEĞİL KADİFE YÜREKLİ
Avusturya'da Milli Takım kampında gazeteci Vedat Danacı'ya, "Seni evden aldırtırım" diyen, Kazakistan Milli Maçı'nda küfür eden taraftarı protesto için eldivenlerini atıp doğruca soyunma odasına giden sözüm ona "O taş yürekli insan; en hırçın rakibi Melo'ya "ne büyük karakter, ne güzel bir yürek" ifadesiyle bile vicdan yaptıran biri.
CEHENNEME UYANIŞ MI, HAYIR!
Deprem!
Bilanço; "16 bin 170 can kaybı, 64 bin 194 yaralı"
Yüz yılın faciası; katliam gibi...
Kıyamet senaryosu gibi...
Vahameti, USA Today'a geçtiği haberine Amerikalı gazeteci, "Cehenneme uyanış" başlığını atıyor.
Hayır; "Cehennem uyanış" değil bu "imanı olarlar" için "Cennetin müjdecisi!"
İNSAN ACİZ
Ama insan aciz!
Bu acı yüreklerde bir volkan ki; yanıyor, yakıyor, gelecek asırlara iz bırakırcasına yıkıyor.
Dev yapılar tuzla buz...
Koca şehirler yerle bir.
Neşe, canlılık, heyecan ve çoşku dolu ışıl ışıl yuvalar, cıvıl cıvıl evler mateme büründü şimdi.
Yazık!
NASIL DAYANIR BUNA YÜREKLER?
Bir büyük gürültü, tarifi mümkün olmayan korkunç bir çatırdı ve koca bir toz bulutuyla birlikte çocuk, yaşlı genç ayırt etmeksizin enkaz altında kalıp hayat memam mücadelesinden sağ çıkmaya çalışan binlerce canlar.
...Ve, bu büyük dramdan yeni bir hayat hikayesi yazabilmek için yıkıntılar arasında umutla bekleyen on binler, yüz binler, milyonlar.
"Haydi!Canlarım bir sinyal verin...Cılız da olsa bir ışık yakın...İnilti de olsa yaşadığınıza dair bir ses verin!"Ahh.. Ne büyük imtihan! Heyhat! Bu nasıl bir hayat?Hangi can, hangi yürek dayanır bu acıya?
CAM ADAM'IN TESLİMİYETİ
"Ya Allah... Ya Resulullah!" diye haykırıyor göğsü iman dolu bir insan enkaz yığını arasından.
Kim mi bu; sekiz yakınını aynı anda toprağa veren Hatayspor'un yardımcı antrenörü Gökhan Zan!
Nam-ı diğer "Cam adam".
Beşiktaş ve A Milli Takım'ın efsane stoperi yıllar içinde göğüs gerdiği onca acıya, sakatlıklara karşı verdiği amansız mücadele ile tam "Benim iman dolu göğsüm var" diyerek 47 maça çıkan Gökhan Hoca kariyerinde yaşadığı bütün acıları katmerleyen bu travmatik yıkım karşısında bile sığınacağı yeri iyi biliyor, "Allah'ım" diyor. "Hayat hayal" der gibi..."İnsan aciz" der gibi..."Dünya fani" der gibi..."Ahiret baki" der gibi...Allah'ın bu sarsılmaz iman ne büyük güzellik!
DEVLET NEREDE?
Felaket. yıkım, acı büyük...
Yaralar bir anda sarılacak gibi değil ama fitne, "Devlet nerede?" diye mide bulandırıyor, millet isyana teşvik ediliyor.
İnsafsızlar; AFET'ten bile medet umuyorlar.Lakin; Hakkı, Hakikati bilenler; Devlet'in sıcaklığını yanıbaşında hissedip, görenler izan ve insaf sahipler, "Devlet bizimledir! Devlet anadır... Devlet babadır... ABD olsa bu durumda daha fazla ne yapabilir" diyerek fitnenin beynine beynine tokat gibi iniyorlar.Bu millet vefasıyla, merhametiyle, şefkatiyle, yardımlaşma özelliği ile felakette bile dünyaya insanlık dersi veriyor. Ne mutlu!
Türkiyemin başı sağolsun Emeğine,Kalemine,YüreğineSağlık Emmioğlu.