Çapa mat etti

Bu moralle F.Bahçe, Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi yarı finalini nasıl kotarır, bilemem...

Lig maratonunda buraya kadar oynanan oyunun hepsi yalan, gerçek olan şu: 

Artık F.Bahçe için şampiyonluk hayali Kaf Dağı'nın ardında. 

Neden mi?

Çünkü F.Bahçe, dün gece G.Birliği yenilgisiyle o şansı "Ben başaramadım buyur sen ol" dercesine altın tepsi içinde tarihi rakibi G.Saray'a armağan etti. 

Hem de çok iyi oynadığı bir maçın ilk yarısında yediği iki basit, gol ile. 

Şaşırdım. F.Bahçe gibi bir takım böyle basit goller yer mi? 

Yiyor, hem de son haftaların en başarılı ismi kaleci Volkan yiyor o golleri...  

Sanki kalesinde taş kesilmiş sfenks gibi o yüksek toplara en küçük müdahelede bulunamadan, hareketsiz seyretti maçı. 

Benficalılar dün geceki G.Birliği karşısındaki F.Bahçe'yi seyretti mi bilmiyorum ama bir gerçek var ki; Sow'suz şov olmuyor!..

O oyuna girinceye kadar F.Bahçe mum yanıyor ama ışık vermiyor...

Ne Webo, ne Kuyt, ne de Salih!..

Hepsi bal yapmayan arı gibi...

Bir tek Caner, o da yarım devre... 

45 dakikalık bölümde sahada basmadık yer bırakmadı Caner. Sanki ciğerlerine körük takmış gibi topun olduğu her bölgeye amaçlı koşular yaptı. Caner, G.Birliği ceza sahasında takım arkadaşlarını üç kez topla buluşturdu ama ne Kuyt, ne Webo, ne de Salih bir kez olsun kaleci Ramazan'ı geçemedi. 

Sonuçta, G.Birliği-F.Bahçe maçı gösterdi ki; takımının gücünü ve rakibini iyi analiz eden Fuat Çapa gibi doğru, güzel şeyler yaptığınız zaman rakip kim olursa olsun mutluluk kat sayınız hemen artıveriyor. 

Son bir söz ilk golü atan Aykut'un sevincine.

Bu kadar basit sarı kart mı görülür, be kardeşim?