Spor yazarlığının duayenlerinden Erdoğan Arıpınar, her yıl bu sahada yarışmalar düzenler. "Ayın Altın Adamı..." "Şeref Kürsüsü..." "Altın Eldiven..." ...Ve Işık Sigorta'nın sponsorluğunu yaptığı "Onbir Altın Adam" gibi. Ben de, artık bu yarışmaların "gedikli" sayılabilecek jüri üyesiyim. Ne yalan söyleyeyim? Bu jürilerin hiç biri, Gaziantepspor Başkanı Celâl Doğan'ın sunumu kadar faydalı olmadı. Doğan Başkan engin ufuk turuyla olayı kopardı, farklı bir diyara götürdü. İstanbulspor ve Adanaspor'u içine düştüğü krizden çıkaracak kolay ve basit formüller sundu. Bütçeleri 100 milyon dolarlara varan Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray'daki yanlışlara işaret edip, bunların futbolumuza getireceği olumsuz etkileri ve korunma şekillerini anlattı. Federasyon... Naklen yayınlar... Pastanın adil dağılımı... Sponsorluk Yasası!... Kulüplerin yeni gelir kalemi oluşturma ihtiyaçları... Yönetici, hoca, futbolcu, medya, taraftar ilişkileri. Daha neler, neler!.. ...Ve sıfır noktasında aldığı Gaziantepspor'u nasıl saygın bir müessese haline getirdiğini anlatırken Doğan başkanın çizdiği yönetici profili, spor akademilerinde ders, Futbol Federasyonu'nun kulüp yapılanması ve ideal yönetici çalışmalarına ışık olacak en güzel örneklerle doluydu. Teşekkürler başkan! Üçüncü nesil için 'Güneş'lenmeye devam Yaz geldi geçti, karakışın ortasındayız. 'Güneş'lenmek de nereden çıktı demeyin. Bizimkisi bu saatten sonra, futbol 'Güneş'inde yanmaktan başka ne olur? Bir tarafta Süper Lig'in ikinci perdesi. Diğer tarafta Milli Takım'ın "yarın" hendesesi. *** Konuklarımız ağır misafir! Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ve Milli Takım Antrenörü Ünal Karaman! Güneş iktidarının, icraatın içinden programını sorguluyoruz kendimizce. Yapılanlar, yapılamayanlar ve yapılacak olanlar! Sohbet, kaçan balığın büyüklüğünden çok yakalanacak olan orkinosun iştah kabartan lezzeti üstüne yoğunlaşıyor. Özetle, "Biz iyi bir ekibiz. Daha yolun başında sayılırız. Henüz misyonumuzu tamamlamadık. Hedefimiz, dünya üçüncülüğünden de ötede. Yükseliş için istikrar şart" dedi Şenol hoca. *** Hallüsinasyon bile olsa, adı açıkça konmasa da Dünya Kupası hayâli insana müthiş haz veriyor. Tabii insan bu durumda sormadan edemiyor: - Bu hedeflere kiminle varılacak? Güneş diyor ki; "O hedefi üçüncü nesille yakalayacağız!'' O halde, ÜÇÜNCÜ NESİL İÇİN GÜNEŞLENMEYE DEVAM! Kâzım Kanat'ın asaleti "Senden özür diliyorum" dedi, Sabah gazetesi spor yazarı Kâzım Kanat! Oysa onun benden özür dilemesini gerektirecek, şahsi hiç bir sebep yoktu, aramızda. Ama o ısrarla tekrarladı: "Senden özür diliyorum!" Bu özür, bana; Büşah Gencer'le Ali Sami Alkış arasında geçen tatsız bir olayı hatırlattı. Yoksa dedim; Gencer'in, Alkış'a yaptığını Kanat da bana mı yapacak? Özürle başlayıp, arkasından ağıza alınmayacak küfürler mi sıralayacak? Aksine mahcup oldum, Kanat büyük bir içtenlikle sürdürdü konuşmasını: "Aleyhimde çok yazı yazıldığı halde bugüne kadar hiçbir yazarı arayıp da özür dilemedim. Ama senden özür diliyorum. Çünkü sen, önem verdiğim, saygı duyduğum bir meslektaşımsın!" Buruklaştım!.. "Estağfurullah!" diye iltifatlardan kendimi korumaya çalışırken, çoktan Kâzım Kanat kellemi kesip, koltuğumun altına koymuştu. "Maalesef!.. Televizyon, gazeteye benzemiyor. Ekranda hata yapınca gazetedeki gibi insan başa dönüp düzeltemiyor. O tarz bir soruyu başkan Bilgili'ye ben sormamalıydım. Bunu, ben de kendime yakıştıramadım ama fark ettiğimde çok geçti. Sen iyi yakalamışsın, tebrikler." İşte yazarlık!.. İşte mesleğe olan saygı; işte hatayı anlama ve anlatabilme erdemi. ..Ve, işte Kâzım Kanat'ın asaleti! Sarhoşlar dışarı FIFA, alkollü içecekleri çoktan yasaklamıştı. Ama bunun uygulamasına hiç rastlamamıştık. Dün Belçika'dan bir haber geldi. Belçika Emniyeti, alkolmetrelerle "sahada sarhoş var mı yok mu?" diye futbolcuları testen geçiriyormuş. Sonuç mu? Birçok futbolcunun, tüm gece alkol aldıktan sonra maça çıktığı ve trafikteki gibi sahada da canavarlaştıkları tesbit edilmiş. Bizim Futbol Federasyonu da böyle bir uygulama başlatırsa, kimse "Nerede kaldı insan hakları?" diye ayaklanmasın. MIHLAMA Başarının sırrı başarabilendedir. Herkesten formül alınmaz. Çünkü her başarı formülü her bedene uymaz.
