Daha neyi bekliyorsunuz?

Midem bulanıyor!.. Resmen iğreniyorum kirletilmiş futboldan ve o dünyanın kirli insanlarından!.. Yazık!.. Milyon kere yazık!.. Oysa, inanın düne kardar, bütün iyi niyetimle, "Belki bir yanlış anlama söz konusudur" diyor ve "Bu kadar önemli noktalara gelmiş insanlar, böylesine vahim bir yanlışı yapmazlar, yapamazlar. Gözlerini hırs bu kadar bağlamış olamaz" diye kendi kendimi teselli ediyordum. Fakat, hayır, görünen o ki, "Mızrak çuvala sığmaz oldu" artık. Emniyet ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı'nın yaptığı sorgulamalara muhatap olanlara yöneltilen iddialar için, "taraftar"ın o duygu yüklü sahiplenme penceresinden bakanlar gibi, biz de yaşananlara, "Hepsi yalan" deyip geçsek bile, İbrahim Akın'ın "F.Bahçe'den 100 bin dolar aldım. Serdar Adalı'dan 300 bin dolalık yarış atı" itirafından sonra, ne denilebilir? Söyleyin, "Yalan mı?" hayır, "Hepsi yalan olsa bile bu sahi" demekten başka şansınız mı kaldı? Ey, üstünde kara bulutlar dolaşan TFF'nin "seçilmiş" yöneticileri; karar vermek için daha ne bekliyorsunuz!.. İtirafcıların, "Şike yaptım" diye noter tasdikli imza ile gazetelere ve televizyonlara ilan vermesini mi? Ey, "Adeletimiz de var, cesaretimiz de" diyen Mehmet Ali Aydınlar, karar vermek için İbrahim Akın ve İskender'in itirafları ile, Tayfur Havutçu'nun mesajının ötesinde, yeni 100 bin dolar ve yarış atlarıyla gelecek kurtarıcılar mı? Daha ne bekliyorsunuz, beyler? UEFA'dan talimat mı, yoksa Türk futboluna top yekün yasak gelmesini mi?