Daum aşkına!..

İnanın başkası olmazdı. Ertuğrul Sağlam adı gibi bir savunma taktiğiyle F.Bahçe'yi durdurmayı plânlamıştı. Ama unuttuğu bir şey vardı. O da duran topların usta sihirbazı Alex!.. Brezilyalı sahada 74 dakika kayboldu ve 75. dakikada bir ölü topla sahneye çıktı ve F.Bahçe'yi galibiyete taşıyan golü kaydetti. Belli ki; bu gol F.Bahçe'ye şampiyonluk yolunda çok yol katettirecek!... *** ''Herr Daum'un eti yenmez, yedirmeyiz!'' F.Bahçeliler ilk defa bu kadar yürekten hocasına sahip çıktılar. Yöneticisi, taraftarı ve futbolcusuyla Alman teknik adamı, Kayserispor maçının önüne taşıdılar. Tezahüratlar... Pankartlar... Hepsi, Herr Daum içindi... Belli ki; sarı-lacivertli futbolcular da bu maçı hocaları için oynuyorlardı... Nitekim, inanılmaz bir istek, yardımlaşma, dayanışma ve hırs içinde göründüler. *** Hemen belirtelim son haftaların yıldızı Anelka başka bir futbolcu... Yerine göre bir buldozer... Yerine göre bir maestro şefi... Ancak her yıldızın olduğu gibi onun da handikapları çok... Birincisi sıkı bir markaj altında hem de kademeli bir markajla Sadıgov maç boyunca gölge gibi ensesindeydi... Fransız futbolcu çapraz koşular ve alan değiştirerek ondan sıyrıldığı anda ise bu defa Johnson'un kademesiyle karşı karşıya kaldı. Ama yine de kalitesinden bir şey kaybetmedi. İnanılmaz deparlarıyla maçı bir futbol şovuna dönüştürdü. Bu noktada hakemlik adına bir tespitimizi aktaralım. FIFA diyor ki; ''Yıldız futbolcuları koruyun!'' Fakat Türkiye'de bu konuda bir tutarlılık yok... Beşiktaş - F.Bahçe maçının hakemi geçen hafta Anelka'nın vücudunu kullanmasına izin verirken dün Selçuk Dereli benzer pozisyonları kesti... Şimdi sorarım size bu iki, farklı uygulamadan hangisi doğru? Bir şey daha... Penaltının tarifini şöyle bir hatırlayın ve ilk yarıdaki Sadıgov - Anelka mücadelesi için bir karar verin; penaltı mı değil mi? Hemen belirteyim bana göre penaltıydı... Fakat Dereli'nin takdiri tersineydi. Kuralların uygulanmasında bir standart olmadığı sürece hakemlik bu ülkede hep tartışılır ve yara alır. *** F.Bahçe karşısında gücünü bilerek oynayan Kayserispor sahaya 4-4-2 düzeninde çıktı. Ama maçı neredeyse 9 kişilik bir savunmaya dönüştürdü... Kaleci İvankov, Alex'in bir serbest vuruşu dışında iyi oynadı, biri Anelka'nın şutunda diğeri Nobre'nin kafa vuruşunda iki mutlak pozisyonu önledi. Ama önce Alex'e sonra Nobre'ye mağlup oldu. Bu arada, Yordanov'un bir şutunu da Volkan 90'dan çıkardı... Sonuçta F.Bahçe son 3 maçtır sahaya sürdüğü onbirle bir zafer daha kazandı ve PSV maçı öncesi, arzulu futboluyla seyredenlere güven verdi.