Daum duvarlara vursun kafasını

A -
A +

S.Prag galibiyeti bir kere daha "Çıkmadık candan umut kesilmeyeceğini" gösterdi F.Bahçe'ye. Ama "bayram" olması gereken gecede "buruk" insanlar. Nasıl olmasınlar ki?.. Prag'da elde edilen zaferden çok M.United önünde yenilen 6 gole yanıyor F.Bahçeliler. Ki, Old Trafford'da yenilen o "6" gol!.. F.Bahçe'nin boynunda asılı "idam fermanı" gibi duruyor. *** Ahh Daum ah!.. Git, kafanı duvarlara vur şimdi!.. M.United maçındaki yaptığın tercih ve taktik hatalarından dolayı. Vur ki, o yanlışlara bir kere daha düşmeyesin. Atı alan Şampiyonlar Ligi'nde bir adım daha öteye gitti. Oysa, UEFA'ya düşen F.Bahçe, o devler ligine o kadar da yakışacaktı ki!.. Neyse!.. *** İlk 15 dakika gölge oyunu gibi geçti. Yalancı bir kaç koşu ve hedefi bulmayan birkaç şut dışında kimse kimseyi incitmedi. Praglılar, Vorisek ile savunmadan sinsice ataklar hazırlıyor, Rezek ve Urbanek ile orta alandan hızlı çıkıp, Zelenka veya Jun'la bitirici vuruşları yapmak istiyorlardı. Açık söyleyelim, tehlike çanlarının çaldığı bu denemelerde bile Daum rahattı. Alman teknik adamın tavrı, "Biz bu dersi çok çalıştık" dercesine güven doluydu. O güven sahaya da yansıdı. Alex, Tuncay ve Selçuk orta alanda zaman zaman şova kaçan rahat bir oyun oynadılar. Ama, Kemal, Önder, Luciano ve Ümit Özat'tan kurulu dörtlü savunma kontraya düştü, çizgide yakalandı ve rakibe ilk çeyrekten sonraki 5 dakikalık bölümde inanılmaz pozisyonlar verdi. Daum'un kenardan müdahalesi şarttı. Bu müdahale dışarıdan mı yapıldı yoksa içeriden mi bilmem ama Önder sorumluluk alıp, doğru bir şey yaptı. Çizgi halindeki savunmanın bir kaç metre önüne çıkarak, rakibi önde karşılamadı. Böylece o kritik bölümde Zelenka ve Jun'un atakları sonuçsuz kaldı. Bu ve benzeri zaaflar dışında, F.Bahçe oyunun hakim tarafıydı. Bunda da savunmanın sağında görev yapan Kemal ve M.Yozgatlı'nın katkısı büyüktü. Bu iki futbolcu sağ kanadı oya gibi işledi. Aurelio'nun hazırladığı pozisyonları bu kulvardan öyle geliştirdiler ki, rakip darmadağın oldu. Nitekim, birbirinin kopyası pozisyonların ikincisinde Kemal öyle bir orta yaptı ki, ilk M.Yozgatlı'nın ortasında geç kalan Nobre, ikinci pozisyonda doğru hamle yaptı ve rakip savunmanın dengesini bozdu. F.Bahçe'ye beklediği gol de Nobre'nin markajındaki Kovac'ın ters vuruşundan geldi. İşte, büyüklük bu... Rakibi hata yapmaya zorlamak ve o hatayı yaptırıp, kazanmak. F.Bahçe bunu başardı, UEFA'yı garantiledi ama asıl büyük balık kaçtı. *** Şimdi, bu yolda sonuna kadar devam F.Bahçe!..

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.