Değiştiremeden gitti!

Ömür su gibi aktı gitti... Bir varmış bir yokmuş misali... Hayat, hayal... Gerçek şu; vizyonu, tutkusu ve hedefi olan şeker gibi adamdı, Fevzi Hoca! Cesur, iddialı, disiplinli, çalışkan ve tavizsiz. Başarılarıyla hep gurur duyduğumuz efsane adam! Ama "Meyve veren ağaç taşlanır." Bizde adet böyledir. O da, Serbest Güreş Milli Takımımız'ı 1993 yılında Mehmet Ayhan, Cahit Ahıskalıoğlu ile Avrupa şampiyonu yapıp, 3 altın (52 Ahmet Orel, 57 Remzi Musaoğlu, 130 Mahmut Demir), 2 gümüş (48 İlyas Şükrüoğlu, 82 Sebahattin Öztürk) ve 2 bronz (90 Kenan Şimşek, 100 Ali Kayalı) 23 yıllık hasreti giderince görevden alındı! Üzüldü, küstü, minderden uzaklaştı. 2011 Dünya Şampiyonası için "Kimse hayal kurmasın, üç günde şampiyon yetişmez" diye haykırdı. "Gerçekler acıdır. Eğer bir güreşçi idmandaki performansının yüzde 10'unu müsabakaya vermiyorsa orada başarıdan söz edilemez" dedi, haklı çıktı. Güreş İhtisas'ta başlayan, Camialtı, Tekel, Tofaş, Simtel, Ulaştırma ve İstanbul Demirspor kulüplerindeki başarılı spor geçmişini takip eden Milli Takım hocalığındaki ömrü sistemi değiştirmeye yetmedi. Nur içinde yat Fevzi Hocam!