Denizli’nin nisan yağmuru

A -
A +

Galatasaray’ın hali Mona Lisa tablosu gibi…            Bir yüzü ağlıyor, diğeri gülüyor. Olacak iş mi? Sen 2015'in ilk yarısını 3 kupayla kapat, ikinci yarısında tarihî hüsranı yaşa.
Neden bu çöküş?
Kadro doygunluğu mu? Hedef yenileyememek mi? Heyecan eksikliği mi?
Sizce çöküşün faturasını tek başına Hamza Hamzaoğlu’na kesmek futbolun adaleti olabilir mi?

İdeal ve gerçek!
Şampiyonluk yolunda lider Beşiktaş'ın 11, ikinci Fenerbahçe'nin 10 puan gerisine düşen Galatasaray’ı sorularla daha yakından inceleyelim.
Galatasaray hiç alışık olmadığı bu durumdan nasıl çıkar?
Üç puanlı sistemde çöküşün önü nasıl alınır ve yükseliş ne zaman başlar?
Gerçek sorun ne?
Son 3 yılda 3 başkan, 5 teknik direktör eskiten yönetim ve kadro istikrarsızlığı mı?
Sorun, Hasan Şaş, Hakan Ünsal, Ümit Karan gibi veteranların “Biz ‘bitti’ demeden yarış bitmez” hatırlatması ile bugünkü kadroya hatırlatmaya çalıştıkları “Galatasaraylılık ruhu mu”?
Öyle ise son sezona 3 kupa sığdıran o ruh uçtu mu?
Sorun, teknik adam sorunu mu?
Öyleyse Hamzaoğlu sonrası Denizli rüzgârı Galatasaray’ı neden ayağa kaldıramadı?

Umutlar tükenmez
Mustafa Denizli, “Nisanda görüşürüz” derken neye güveniyor?
Kurt hocanın görüp, bizlerin göremediği ne ki, “Galatasaraysız zirve olmaz” iddiası ile hâlâ şampiyonluk yarışından kopmadıklarını öne sürüyor?

Sorular ve sorunlar; Denizli’nin bu satırların yazarına ifadesindeki gibi; "Dağ gibi!”
Çare?
Donk gibi nokta transferler olabilir mi?
Evet ama yetmez. Donk, ne denli Galatasaray’ın ihtiyaç duyduğu oyuncu olsa da 'takımı ayağa kaldıracak', beklentisine girmek, yeni hayal kırıklığı olur.
O halde; kurt hocanın güvendiği, teknik adamlık becerisi mi?
Öyleyse, yüzde 20’lik şansı var. Devre arası takımı toparlamak, oyun sistemini yerleştirmek; Burak Yılmaz, Umut Bulut, Selçuk İnan ve Wesley Sneijder'i ateşleyici olarak hazırlamak gibi.
Denizli bunu başarabilir mi, başarır. Bu dokunuş ile Galatasaray’a ivme de kazandırır ama bu da; nisan yağmurunun hasada dönüşmesi için yetmez. Çünkü ligin en yaşlı takımına sahip.
O halde yapılması gereken ne?
Gençlik aşısı...
Mesela, Milli Takımın başında, 2000 Avrupa Şampiyonası öncesi kadroyu gençlerle takviye ederek takım içi rekabeti güçlendirmesine benzer hamleleri; - Oliver Torres, Saul Niguez gibi - bugün de yapabilir.
Peki kim o futbolcular?
Galatasaray’ın bünyesinden veya dışarıdan sağlanabilir.
Başka?
Tarihî rakiplerinin ikinci yarı yaşayacakları düşüş beklentisi olabilir, idealde bu mümkün. Ama gerçek şu ki; Beşiktaş da, Fenerbahçe de oyunlarının üstüne koyarak geliyorlar.
Denizli’nin en büyük zorluğu ise yönetim. Galatasaray camiasının dalgalı, yeni ve eski başkanların söz düellosu ile kirli çamaşırları ortaya döküyor olmaları.
Bu şartlar altında Galatasaray’a nisan bereketi vaadi, gerçekte fanteziden öte mana ifade etmez.
Ama?

Bu ülkede “Yüzde 51 kazanırız”, “Onlar 3 attıysa, biz 5 atar turu geçeriz” ve yarış bitmeden umut bitmez anlamında, “İçimizdeki İrlandalılar” söylemi ile iz bırakmış, üç büyük kulüpte 3 şampiyonluk yaşamış bir hocadan söz ediyorsak, orada durup, düşünmeliyiz.
Mustafa Denizli söylüyorsa, mutlak bir bildiği vardır!

 

YARIN: Usta’nın futbol aşkı

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.