Bu ülkede kupa maçları 'yasak savma' olarak algılanıyor, yazık! Dünkü maça beklenen ilgi yoktu. Oysa Fenerbahçe'de Antalya maçının on biri değişmiş olsa da sahada seyre değer iki takım vardı.
Tolunay Kafkas hocanın cesaretini tebrik ediyorum. Kayserispor maça istekli, baskılı ve bir o kadar da disiplinli başladı. Bu geri dönüşlerde riskli olsa da bu oyundan hiç vaz geçmedi, önde kurduğu baskı ile Fenerbahçe'yi kilitledi.
Kayserispor'un bu direncini Fenerbahçe ancak ya kenar hamlesiyle ya da Ozan, Nani ile Volkan Şen'in maça tempo kazandıracak futbolu ile kırabilirdi. Olmadı.
Şu bir gerçek ki; Diego'suz Fenerbahçe kaptansız gemi gibi. Ne futbolu tat veriyor ne de ümit. Yıldız adayı Ozan o formanın altında maalesef eziliyor. Yazık! Pereira ne yapıp etmeli bu oyuncuyu parlatacak çareyi mutlaka bulmalı.
Böyle durumlarda bindirmeleriyle takımına güç katan Caner de bir şutu dışında isteksizdi.
Haftalar sonra Robin van Persi'ye ilk on birde şans veren Vitor Pereira zeki bir teknik adam, hemen hamlesini yaptı. Maçın başında net bir pozisyonu değerlendiremeyen Nani'yle iletişime geçerek Volkan ile alan değiştirmelerini istedi.
İşte bu hamle maça heyecan kazandırdı. Şener'in ortası, Ozan'ın kafası, kaleci Abdülaziz'in kurtarışı birbirinden güzeldi.
Ama o kadar işte.
Robin van Persie çok çalıştı ama yetmedi çünkü ne o eski hava hakimiyeti var ne de son vuruşlardaki çabukluğu. Çift forvet mi?
Diyeceğim şu ki; Portekizli teknik adam dünkü denemeden sonra her halde "çift sarılı yumurtaya tamam ama çift forvete hayır" der diye düşünüyorum. Uzatmalar Markovic ile kaleci Abdulaziz arasında geçti ama destanı Diego yazdı!
MAÇIN ADAMI: Diego Ribas
KIRILMA ANI: Deniz'in gördüğü kırmızı kart