Efendim, ''Bu, Doğu Yatırım Holding de neyin nesi?'' diye sormayın. Hikayesi eski... Sanırım 10 yıl kadar önceydi. İTO Başkanı Mehmet Yıldırım, Doğu Anadolu illerinin kış turizmiyle kalkındırılması fikrini ortaya atmıştı. Sonra, iş adamlarına ''Gelin bu fikri canlandırmak için bir yerden başlayalım" demişti. Nejat Eczacıbaşı gibi iş adamlarımız da destek verdi ama arkası gelmedi. Doğu Yatırım Holding'in sesi soluğu çıkmaz oldu. Şimdi okuyorum ki, Yaz Olimpiyat Oyunları'ndan sonra Kış Oyunları'na da talipmişiz. Yani, Mehmet Yıldırım'ın 10 yıl önce ortaya attığı hayal şimdi yeniden canlanmış. Hem de resmiyet kazanarak. Oh ne âlâ... Birini hallettik, diğerine geldi sıra... Tabii maksat başka; hükümet olarak Türkiye'nin tanıtımını daha iyi yapabilmek. Bölgedeki illerin kalkınmasını sağlayacak heyecanı harekete geçirmek. Bu açıdan bakılınca aday olmakta mahsur yok. Ama eksikler o kadar çok, adaylığın inandırıcı bir tarafı yok. Yine de işin içinde ciddiyetiyle tanıdığımız bakan Mehmet Ali Şahin olması ilerisi için bir umut. Geçmişten bugüne projede devamlılığı sağlayacak bilgi ve donanıma sahip olan İTO Genel Sekreteri Cengiz Ersun varlığı bir umut. Bölgedeki üniversitelerin, valiler ve belediye başkanlarının projeyi sahiplenmiş olması bir umut. Bu arada kulağımıza çalınan bir söz var, ''İTO'nun ne işi var Doğu'da?'' Neden olmasın ki; söyleyin lütfen bana, İstanbul'da 7 nesil öteden gelen kaç İstanbullu yaşıyor? Neyse konumuz bu da değil zaten... Böylesine önemli bir proje; hangi bütçeyle, hangi zaman diliminde, nasıl gerçekleştirilir, mesele bu. Bir şey daha en erken adaylık süreci 2014 oyunları... Ama ortada olimpiyatlar için bölgenin altyapısını uygun ne bir hal ne olimpik ölçülerde kayak pistlerimiz mevcut ne kar makinelerimiz ne de yeterli yatak kapasitesine sahip otellerimiz. Yok... Yok... Yok... Ama yine de, ''Sen ver ben yapayım!'' diyoruz. Bari bu kadar yüksekten uçmayalım. Bölgede bir iki Avrupa Şampiyonası ve benzer organizasyonla işe başlayalım. İnanın böyle kademe kademe geçiş hem daha inandırıcı hem de daha güzel olur. Ne dersiniz? Nobre'nin bir bildiği mi var? F.Bahçe, Şilili Maldonado'nun peşindeymiş, isabetli bir seçim. Orta sahada onun gibi presçi bir oyuncuya ihtiyaç var. Hatta savunmanın ortasında Servet veya Luciano'ya alternatif olacak ikinci bir isme de ihtiyaç var. Bir adım daha atalım, bu ikisinden daha çok Avrupa'da goller atacak etkili bir forvete ihtiyaç var. Ama Nobre diyor ki; ''F.Bahçe'nin transfere ihtiyacı yok. Biz, mevcut kadroyla Süper Lig'de de Avrupa'da da başarılı oluruz!'' Brezilyalı golcüye inanmayı ne kadar çok isterdim ama ne mümkün. Hani, lig için bir diyeceğim yok fakat Avrupa söz konusu olunca insana sormazlar mı: "Madem öyle, bu kadro bir önceki sezon neden başarılı olamadı?'' Yoksa bizim bilmediğimiz ve Nobre'nin bilip de anlatmadığı bir başka sebep mi var, F.Bahçe'nin başarısına engel olan? Tulun'un doğrusu G.Saray Sportif Direktörü Bülent Tulun diyor ki; ''Bu yıl en önemli transferimiz teknik heyet!'' Başka bir şey söylemeye hakkı var mı Tulun'un? Sahi; nerede Figo, nerede Pires ve nerede Arjantinli Federico İnsua, Bülent bey? Apansız Mansız Hiç beklemediğim bir anda İlhan Mansız döndü. Nasıl mı? Dersini almış ve altın yıllarını kaybeden sönmüş bir yıldız olarak. MIHLAMA Olimpiyatlar bir kişinin, bir komitenin, bir avuç gönüllünün isteğiyle alınmaz; bir ülke ve ülkü meselesidir. Sadık Söztutan