Düşenin dostu olmazmış!

Her şey güç meselesi... Elazığspor'dan bu kadar. "Kasap et koyun can derdinde" denilen maçı Beşiktaş kazandı ama Şampiyonlar Ligi hâlâ hayal.

Hani bir söz vardır, "Gökyüzü ayaklarımın altından başlıyor" diye... İşte Gökhan Töre, Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'ne taşımaya azmetmiş öyle bir usta. O topu nasıl aldı, nasıl vurdu çözmeye çalışırken yıllar öncesine aldı götürdü beni. Sanki Galatasaraylı Hagi zamanı geriye sarmış forma değiştirmiş de Elazığ'da arz-ı endam etmiş gibiydi.
Gol, mükemmeldi... Amma; Beşiktaş takım olarak "Şampiyonlar Ligi'nde ne yapar, bu ekip?" diye bende derin bir soru işareti bıraktı. Bu kadro ile Slaven Bilic'in işi zor, takviye şart.
Niye mi?
Elazığspor'un Serdar Gürler, Deniz Yılmaz ve Batuhan ile yüklendiği anlarda Beşiktaş savunmasının haline hiç dikkat ettiniz mi? Hayır sadece savunmadaki dörtlü zincirden bahsetmiyorum, alan ve takım savunmasından söz ediyorum. O ne panik öyle?
Hele Jones'un kafayla kaleci Tolga'ya vermeye çalıştığı bir top var ki, pas değil de sanki kalecisini infaz eder gibi.
İnsan o kafa vuruşunu yapmadan önce etrafına bakar "Gelen giden var mı?" diye. Nitekim Batuhan araya girdi, topu çaldı, bütün Beşiktaşlıların yüreğini ağzına getirdi. Ya o pozisyon gol olsaydı, Beşiktaşlıların kafası dank eder miydi bilmem ama eminim oynamadığı maçta Dany'nin hatırı epey sual edilirdi.
Olcay'ın kaçırdıkları ise saç-baş yoldurttu. O kadar pozisyon bu kadar kolay harcanır mı? Eee.. Pes... 
Bu tabloda Elazığ, Batuhan ve Deniz ile Beşiktaş kalesini birkaç kez yokladı. Lakin, Tolga geçit vermeyen kale gibiydi. Helal olsun
Sonuçta her şey bir güç meselesi arkadaş... Elazığspor, o sınırlı güçle çalıştı didindi ama olmadı. Yazık, Okan Buruk hoca ve ekibine.
"Penaltılar" mı, dediniz. Beklentisi yüksek iki pozisyonun ikisi de normal. Normal olmayan yaşanan gerginlikler.

MAÇIN ADAMI

GökhanTöre

KIRILMA ANI

İbrahim Kaş'ın kırmızı kartı