En harbi başkan!
Kim ne derse desin, benden tam not aldı, NTV'deki Yüzde Yüz Futbol'a konuk olan başkan Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu. A'dan Z'ye her şeyin açıkça konuşulduğu programda, "En harbi başkan" imajı çizdi bir kez daha Aziz Bey. Sözlerinde yalan dolan yoktu, neye inanıyorsa mertçe onu seslendirdi. Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen ne zaman bir yıldız müjdesi alabilmek için "transfer" diye zorlasa başkan, o kendine has dik duruşuyla üstüne basa basa geçmişten Ortega, Anelka, Roberto Carlos gibi örnekleri vererek, "Tamam, yıldız getirdik. Kulübü borçlandırdık, sonra? Hayır, biz, 'yaptı' desinler diye transfer yapmayacağız, ihtiyaçsa yapacağız. Bunun da kararını Aykut Hoca verecek. Aksi durum kulübü borçlandırıp, F.Bahçe'nin geleceğini tehlikeye atmak olur. Biz bu yönde adım atmayacağız! Kurumsal kimliğimizi güçlendirecek adımlar atacağız!" İşte sorumlu yöneticilik diye ben buna derim. Bravo, doğrusu. Sadece bu mu, hayır! "Stat ismini ben sattırmam, benden sonrakiler ne yaparsa yapar!", "Sen de transfer istedin Rıdvan, aldık, oynatmadın, yedek bıraktın!", "Florya'daki olayların geleneklerimizde açıklaması yok. İçimde fırtınalar kopuyor ama yine de susuyorum!", "17 Kulüp başkanı toplanıp Aslantepe'ye Adnan Polat'a hayırlı olsuna gideceğiz!", "TOKİ, bize de yapmalı!", "Medyayı anlamıyorum!", "Başkan, karışmalı mı, karışmamalı mı, başkansam karışırım!" Ara ki bulasın! İkinci transfer dönemi resmen yarın başlayacak, dilerim en hayırlısı olur, kulüplerimiz için. Ama kanaatim o ki ara transfer, başkan Yıldırım Demirören ve Adnan Polat gibi ana kararı tutmayanların günü kurtarma uğruna birilerinin kör kuyuya attıkları taşı, "ya tutarsa" diye alıp başa taç yapmalarıdır. Sahi, kim faydalı futbolcusunu satar ki? Siz, hiç ara transferde gelip de kulübünü ihya eden bir futbolcu gördünüz mü? Sakın bana, Fernandes, Simao ve Almeida'yı göstermeyin, o sezon başındaki gibi bir Beşiktaş çılgınlığı! Kabahat kimde? F.Bahçeli hangi futbolcuyu dinleseniz söylediği şey aynı, "İlk devreyi, istediğimiz noktada bitiremedik." Mesele sadece ilk yarı olsa hoş görür geçersiniz. Fakat hayır, Şanlıurfa'da kupa bırakan onlar. Kadıköy'de şampiyonluğu kaybeden yine onlar. Dahası, lig, Ziraat Türkiye Kupası ve Avrupa arenasındaki son 49 maçta 24 galibiyet, 14 yenilgi ve 11 beraberlik alıp, attığı 91 gole karşılık, kalesinde 60 gol gören de, Avrupa'dan bir maç kazanamadan elenen de, kupada sıkıntıya giren de, ligde geriye düşen de onlar! Söyleyin, bu mu büyük F.Bahçe'nin büyük oyuncuları, hayır! Beyler, sorun ne; doğru antrene mi edilmiyorsunuz? Sistem mi yok, var da size mi uymuyor? Transfer taksitleriniz mi ödenmiyor? Bulunduğunuz ortamda kendinizi iyi mi hissetmiyorsunuz? Yoksa özel hayatınız mı, düzensiz? Açıkça söyleyin, sizi başarısız kılan ne; kendiniz mi yoksa.? Madem, tespiti yaptınız, teşhisi de koyun da, tedaviye geçin lütfen! Senegalli kadar olamadık Senegal Spor Gazetecileri Birliği (ANSP), F.Bahçe'de top koşturan vatandaşları Mamadou Niang'ı yılın futbolcusu seçti. Tebrikler Niang! Ancak, biz TSYD olarak, lejyonerlerimizi onurlandıracak bir adım attık mı, hiç, hayır! Emre Belözoğlu'nu, Hakan Şükür'ü, Tugay Kerimoğlu'nu, Fatih Tekke ve diğerlerini ayaklarından tutup hep Türkiye'ye dönmeye zorlamadık mı? Hâlâ Tuncay Şanlı'ya dönmesi için baskı yapmıyor muyuz? Bunu da marifet saymadık mı, saydık. Yazık! Bu ayıp bize yeter! Bir Selçuk yeter mi? "Gedikli" diyebileceğimiz Selçuk Şahin, F.Bahçe'nin şampiyon olacağına inanıyor ve diyor ki, "Bu büyük ve değerli kulübe zirve yaraşır. Fakat biz, bizden hiç beklenmeyecek kadar kötü maçlar oynadık. Liderle olan 9 puanlık farkı kapatabileceğimizi düşünüyorum. Yeter ki Kadıköy'deki Trabzonspor maçını kazanalım. O zaman fark 6 puan olur. Bu da kapanabilecek bir fark." Pardon, F.Bahçe, Trabzonspor'u en son ne zaman yenmişti? Ne kupa finalinde ne de geçen sezon ligin son maçında yenebildi mi, hayır. Fakat Selçuk, inanıyor, en güzeli de bu. Yalnız, Selçuk gibi F.Bahçe'de 9 puanlık farkın kapanacağına inanan kaç futbolcu var?