Ertuğrul Sağlam Kayserili mi?

Ramazan ayının güzelliği başka oluyor. Dargınlıklar, kırgınlıklar unutuluyor. Dostluklar gelişiyor. Hele iftar sofraları... Kulüplerin armasına, formaların rengine bakmadan F.Bahçeli, G.Saraylı, Beşiktaşlı, Kayserisporlu, Sivassporlu, Bursassporlu, Trabzonsporlu, G.Antepsporlu taraflı tarafsız herkesi bir masa etrafında buluşturuyor. Hoş sohbetler, pastırmasından, zeytinine, hurmasına... Peynirden, balından, reçeline, çeşit çeşit iftariyelikler, o "benim her lokmam helal" dedirten birbirinden lezzetli yemekler ve huşu dolu geceleriyle, Ramazan-ı şerif'in güzelliği bir başka oluyor. İşte o gecelerden birinde, kısa adı TÜMKAYDER olan Tüm Kayserililer Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin iftarındayız. Sağımız, solumuz, bütün çevremiz dostlarla dolu... Sanki bütün Kayseri, Çamlıca Hecegan Restoran'da otağ kurmuş... Muhterem babamın okul arkadaşı Diyanet İşleri eski başkan yardımcısı Necmettin Nursaçan Hoca başta olmak üzere her yaştan her gruptan davetliler... Bu mübarek ayın güzelliklerini yaşıyorlar. Bu arada Beşiktaş-G.Birliği maçı bitmiş, Nobre'nin golüyle maçı 1-0 kazanan Beşiktaş'ın genç ama tecrübeli, başarılı ama mütevazı teknik adamı Ertuğrul Sağlam, sevgili Fatih Doğan ile birlikte salona giriyor. Vay vay vay!.. Sanki yer yerinden oynuyor. İnanılmaz bir sevgi seli. Müthiş bir alkış tufanı. "Ah!" diyorum içimden, "Ertuğrul Hoca'ya muhalefet eden Beşiktaşlılar bu manzarayı görselerdi." O ara, kardeşim Hakan soruyor, "Bu sevginin sırrı ne ağabey?" , "Altının kıymetini sarraf bilir" diyeceğim ama bir dönem G.Saray'ın yönetim kurulunda da görev yapan TÜMKAYDER Başkanı Muzaffer Oflaz, lafı ağzımdan alıyor: "Bir G.Saraylı olarak, bu sezon Beşiktaş'ın başarısını arzuluyor gönlüm. Çünkü bir Kayserili olarak Ertuğrul Hoca'yı çok seviyoruz" diyor. Sağımda Bünyanlı Derneği yöneticilerinden Altan Cıngıl soruyor: "Ertuğrul Hoca Kayserili mi? Sanki bu soruyu duymuş gibi, "Herkes beni Samsunlu zanneder ama ben aslen Gümüşhaneliyim" diyen Ertuğrul Hoca, "Artık bir tarafım Kayserili" diyor ve nasıl Kayserili olduğunu dair de bir itirafta bulunuyor. Ne mi bu itiraf? Bu Cuma yeni köşemde açıklayacağım. Omurgasız yaşanmaz "Elimdeki oyuncular iki maçı aynı performansla oynayamıyor" diyerek G.Antepspor maçına farklı bir on bir süren F.Bahçe Teknik Direktörü Artur Zico zekâsını kullanarak, sağlam bir tespit ve cesur bir uygulama yapmış, bu satırların yazarı tarafından alkışlanmıştı, Nitekim alınan o risk, zaferle ödüllendirildi. Ancak bu akılcı tercih, başta sevgili Rıdvan Dilmen olmak üzere sarı-lacivertli camiadaki bazı etkin çevrelerce, "kumar" diye nitelendi. Ne acı ki, o eleştiriler üzerine Brezilyalı teknik adamın cesareti kırıldı, bir daha risk alamadı. Omurgasız yaşamanın bedeli F.Bahçe'ye 3 maçta 6 puan kaybı olarak döndü. Bu defa o etkin çevreler, daha önce "kumar" olarak niteledikleri yöntemi niçin kullanmıyor diye Zico'yu sorgulamaya başladı. Sevgili Zico, sen sen ol, doğru bildiğin yoldan asla şaşma! Şaşarsan bil ki, şu İstanbul Belediye (0-2), OFTAŞ (1-1), Ç.Rize (1-1), Bursa (1-1) ve Manisa (1- 1) maçlarındaki kötü sonuçlar, bir kaza değil, sürekli kesilen ceza olarak tekrarlanacak ve F.Bahçe 1 -1 eriyecektir. Bu erimenin önüne İnter ve CSKA zaferleri de geçemeyecektir. Adam mı? Ahmet Çakar'ı "Spor yazarları terbiyesiz" dediği için "Mahkemeye veriyor musun?" diyorlar. Nasıl vereyim, mensubu olduğum TSYD'nin eski Genel Başkanı Onur Belge'nin, Fatih Terim Hoca'nın biricik kızı ve Emre Belözoğlu için yaptığı mesnetsiz yakıştırmalardan sonra? Ya, Çakar, "Ben o sözümle TSYD eski Genel Başkanı'nı kastetmiştim" der ve iddiasını bu şekilde Belge'lerse ne söylerim? En iyisi saygıdeğer okuyucum Mehmet Al'ın mailindeki şu meşhur deyişle kapatalım bu işi: "Kör cehalet insanları çirkefleştirir." Mahkeme neme gerek... Suskunluğum asaletimdendir... Yoksa... Her lafa verecek bir cevabım var benim... Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye... Mıhlama "Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise tükenişe götürür." (Seneca)