Eyvah gençliğim!

Aslında maç çerezine bir maç... Çünkü rakip, futbolda esamesi okunmayan Lüksemburg... Yensen de yenilsen de FIFA sıralamasındaki yerimizi değiştirmez. Ama?.. Sıradan gibi görünen bu maçın çok özel bir yanı var. O da şu; Türk futbolu tarihinde ilk defa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bir yabancıya, ay - yıldızlı formayı verdi, bu ülke. Yani; Türk futbolunda tabular fiilen yıkıldı. Aurelio oldu Mehmet!.. Cebren ve hile ile değil Mehmet resmen ay - yıldızlı formayı giydi ve Arda ile ön liberoda müthiş bir ikili oldu. Hoş geldin değişimin yıldızı! Bundan dolayı Fatih Terim'i mi kutlamalı, yoksa "Türk futbolunda yabancı sayısı artırılsın" diye yıllardır bayraktarlık eden F.Bahçe'yi bilmem. Ama bildiğim bir şey var, Aurelio Mehmet'e pek yakıştı, ay - yıldızlı kıyafet... Dilerim, bizden biri olan Mehmet için bu maç ilk ve son maçı olmaz... Bu noktada lütfen ama lütfen! Kimse, "Ne olacak şimdi Türk gençlerini hali?" diye itiraz etmesin! Hele son Dünya Kupası'nda Fransa Milli Takımı'nda, Fransız olmayan 10 yabancıyı gördükten sonra bu itiraza kargalar bile güler. Sonra... İşte Arda, işte Can Arat!.. Hak eden her genç bu takımda pekala kendine yer bulabiliyor. Dilerim, yarın Aurelio'dan çok daha iyileri çıkar da ay - yıldızlı formayı yeniden devralır. Dün gecenin bir özel bir yanı da şu... Görünen o ki, değişimin değişmeyen tek gerçeği tecrübe... Fatih Hoca bu takımı, 2008'e bilesiniz ki, Hakan Şükür ve Tümer gibi tecrübeli, lider oyuncularla birlikte götürecek. Nitekim, Terim'in ikinci yarıdaki tercihleri de bunu gösterdi. Ben de bu tercihe alkış tuttum. Futbolda beyin ayaklara hükmediyorsa yaş problem edilmemeli. Fatih Tekke ise bildiğimiz Fatih... Golcülük de futbol ona yakışıyor...