Var mı böylesi bilmem... Ama bildiğim bir şey var, F.Bahçe bu sezon boğazda düğümlenip kalan lokma gibi büyüyen mücadelede şampiyonluğu hak etti... *** ...Nitekim dün K.Erciyes'e karşı seyirci yok, Aurelio yok, Appiah'ın yükü dağ gibi... Nobre ve Tuncay da yok... Anelka sola çekilmiş... Bütün umutlar adı "kurtarıcı"ya çıkan Semih'e bağlanmış!.. Lakin ondan da gol sesi çıkmıyor... Ayrıca F.Bahçe'nin fizik direnci de düşmüş... Nasıl düşmesin ki? Heyecan dağ gibi... Bir de işin İnönü boyutu var... Gözler sahada, kulaklar İnönü'den gelecek haberde... Kadıköy'de umutlar dağ gibi, yer sarı gök lacivert... Tam bir insan seli... "Şampiyon... Şampiyon!" nidalarıyla inliyor seyircisiz Saracoğlu Stadı... *** Mustafa Uğur yönetimindeki K.Erciyes rahat... Ne şampiyonluk yarışı umurlarında ne de başka bir şey... Sadece futbolun hakkını vermeye çalışıyorlar... F.Bahçe'nin savunma kontrolünü gevşettiği anlarda. Nitekim Devran ve Cenk'in golleri böyle anlarda geliyor. *** Ama ondan önce F.Bahçe'de Alex'in perdeyi açtığı gol var... Ardından, Appiah'ın şahane 2 ve Selçuk'un golleri... Gerisi masal... O masalın en büyük kahramanı ise Appiah... Ganalı futbolcu, sahanın her yerinde. Savunmada, orta sahada, hücumda ve bazuka gibi şutlarıyla gollerde... O goller ki, insanı can evinden vuran etkinlikte. Tebrikler F.Bahçe, tebrikler Appiah!.. Bu şampiyonluk ananızın ak sütü gibi helaldir!