F.Bahçe Milan gibi

A -
A +

Avrupa'dan boynu bükük dönen Beşiktaş ve F.Bahçe, İnönü'de derbiye yaraşır bir futbol sergiledi... Tribünler full çekti... Bir de şu lüzumsuz protesto ve küfürler olmasa, Beşiktaş tribünleri hakkındaki tüm yanlış imajı bir maçta düzeltecek gibiydi... Ama dakikalarca süren ''Vali istifa'' ve o nahoş ifadeler, doğrusu sporseverleri üzdü... Bence Beşiktaş, maçta alacağı sonuç kadar futbolun etik değerlerine de önem vermeli... *** Maç kora kor bir mücadeleye sahne oldu... Maçın genelinde daha atak oynayan, Ailton, Kleberson ve Tümer'le golü hedefleyen Beşiktaş'tı... Ancak golü ve galibiyeti bulan F.Bahçe oldu... Milan kadrosunu bozmadan aynı düzen ve aynı anlayışla sahaya çıkan F.Bahçe, risksiz bir oyun ve sağlam bir savunma ile hep garantiye oynadı. Rakibi geride karşıladıktan sonra hücumu düşünen F.Bahçe, ilerde tek forvetle gol aradı. Bunda da muvaffak oldu. F.Bahçe'nin hücum düşüncesinde kanatların önemi fazlaydı. Bilhassa Tuncay ve Appiah bu mânâda çok çalıştı. Ancak maçın kilit adamı hiç şüphesiz Anelka'ydı... Fransız futbolcu oyunu geride kuran F.Bahçe takımının en istekli ve en çalışkan ismiydi. Bir gol attı, bir de penaltı yaptırdı. Nitekim perdeyi açan o golde Beşiktaş'ın sol kanadını inanılmaz bir deparla tren gibi geçen Anelka, golcülük adına iki büyük ders verdi... Biri fuleli koşusuyla Koray'ı ekarte edişindeki ustalık ki; bir futbolcunun vücudunu nasıl müspet kullandığının dersiydi bu. Diğeri de son vuruş adına çekilen şutun şiddetinin önemiydi. Nitekim, Anelka'nın attığı golün bir benzeri pozisyonda, Ailton, Volkan'ı mağlup edemedi. İşte iki takımın arasındaki golcülerin kalite farkı bence sonucu da etkileyen unsurdu. Kleberson'un golüne rağmen F.Bahçe Tuncay'la gerçeğin değişmesine izin vermedi. *** Alex her büyük maçta olduğu gibi yine buharlaşmıştı. Nitekim onun bu yokluğuna Daum da tahammül edemedi ve Nobre'yi aldı. Bu kararı çok doğruydu. Ancak o kaçırılan penaltı herkese "Keşke Alex kalsaydı" dedirtti... İşte futbolun tahminlere sığmayan güzelliği de bu tür olaylarda yatıyor. *** Aferin Volkan'a... Dağ gibi sağlam duruyor kalesinde... Oynadıkça büyüyor, büyüdükçe de daha çok alkışı hak eden kurtarışlar yapıyor... Yardımcı hakem Bâki Tuncay Akkın'ın kaçırdığı bir ofsaytta Ailton inanılmaz bir pozisyon yakaladı... Volkan'la karşı karşıya kaldı... Beşiktaşlılar, ''Gol!'' diye ayakta, Ailton'dan enfes şut!.. Fakat Volkan kalesinde başarılı, çeldi topu, Kleberson'un harika gol denemelerindeki gibi... F.Bahçe adına mutlak bir çok golü önledi Volkan. Tabi bu pozisyonlarda Önder ve Serkan'ın gayretini de inkâr etmemek lâzım. İyi yer tuttular. *** Tabii burada bir soruyu sormak gerekir... Beşiktaş Youla'yı bitirdi mi? Ya da Youla, Beşiktaş'ta kredisini tüketti mi? Bence Rıza hoca, geçen sezon G.Birliği'nde harika goller atan Youla'nın bu sezonki başarısızlığının sebebini iyi araştırmalı. Problem Youla'dan mı kaynaklanıyor, yoksa Beşiktaş'ın oyun sisteminden mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.